Karadeniz’i Ortadoğu’ya, Asya ve Afrika’ya bağlayan önemli bir geçiş noktasında bulunan Gümüşhane, tarihin her döneminde dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu nedenle birçok medeniyet, bu bölgeye hâkim olabilmek için birbirleriyle mücadele etmişlerdir. 

Ruslar tarafından da iki kez (1829 ve 1916 işgalleri) işgal edilen Gümüşhane, daha sonra bağımsızlığına kavuşmuştur. 1829 yılında vuku bulan işgal kısa sürmüş olsa da, 1916 yılındaki ikinci işgal ise Gümüşhane için oldukça sıkıntılı geçmiştir. 

Ruslar 16 Temmuz 1916'da Bayburt'u aldıktan sonra yollarına devam ederek 19 Temmuz’u 20’sine bağlayan gece Gümüşhane’ye girmişlerdir. Türk birlikleri fazla karşı koyamayınca Ruslar aynı gün Torul'u da ele geçirmişlerdir. Böylece Trabzon yolu Ruslara açılmıştır. 22 Temmuz 1916 günü Kelkit üzerine yürüyen Rus ordusu akşama doğru burayı da ele geçirmiştir.

Gümüşhane ve çevresi bu işgaller karşısında ve özellikle Ermeni zulmü altında ezilmiştir. Ayrılıkçı Ermeni ve Rum çeteler, yıllardır birlikte yaşamış oldukları Türklere yönelik çeşitli katliamlar gerçekleştirmişlerdir. Tekke, Tandırlık, Pirahmet, Daltaban, Canca, Torul (Ardasa), Yağmurdere’de yapılan katliamlar bunlardan bazılarıdır. 

Gümüşhane ilimizin düşman işgalden kurtuluşunun 106. yıl dönümünde bütün şehitlerimizi saygıyla anıyor, Vatanımızın ve Milletimizin bölünmez bütünlüğü için şehit olan insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz.