Bundan tam 110 yıl önce, Osmanlı Devleti’nin varlığının son dönemlerinde, Çanakkale’de tarih sahnesine altın harflerle kazınan bir destan yazıldı. Emperyalist güçlerin hedefi Türk milletini bu kutsal topraklardan çıkarmaktı. Ancak hesap edemedikleri bir gerçek vardı: Vatan sevgisiyle donanmış Mehmetçik ve Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk!
Çanakkale, sadece bir savaş değil, insanlık tarihine en büyük derslerden birini veren bir mücadeledir. Düşman orduları Çanakkale’yi geçemediği gibi, Türk milletinin iman ve vatan sevgisiyle nasıl savunma yaptığına da bizzat şahit oldu.
Unutulmaz Kahramanlar ve Anlar
Seyit Onbaşı, 25 kilogramlık top mermisini sırtlayarak düşman gemisini vurdu.
57. Alay, tamamı şehit olana kadar vatanı savundu.
Atatürk’ün unutulmaz emri: "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum."
Genç Tıbbiyeliler ve 15’liler, vatan uğruna canlarını feda etti.
Nusret Mayın Gemisi, boğaza döşediği mayınlarla düşman gemilerini denizin derinliklerine gömdü.
Mehmet Akif Ersoy’un Destansı Sözleri
Milli Şair Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale Destanı'nda bu mücadeleyi şu sözlerle anlatıyordu:
"Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi,
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi."
Çanakkale Geçilmez!
Çanakkale Zaferi, yalnızca bir askeri başarı değil, aynı zamanda milletimizin bağımsızlık ve özgürlük aşkının en büyük nişanesi olarak tarih sayfalarına kazındı.
Bugün, 110 yıl sonra, aynı ruh ve duygularla bu büyük zaferi anıyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahraman şehitlerimizi saygıyla yad ediyoruz.
Çanakkale Zaferi'nin 110. yılı kutlu olsun!
GÜNDOĞUMU GAZETESİ
www.gundogumu.com