Bir dönem Türkiye’nin birçok bölgesinde yaşamın merkezinde bulunan değirmenler ve ata tohumu buğdaylar, modern tarım uygulamalarının gölgesinde hızla yok oluyor. Uzmanlara göre hem değirmen kültürünün kaybolması hem de ata tohumlarının yerine hibrit ve kimyasal destekli üretim modellerinin geçmesi, unun tadını ve doğallığını derinden etkiledi.
Kimyasal gübre ve ilaçların yoğun şekilde kullanılmaya başlanmasıyla birlikte, doğal yöntemlerle yetişen buğday çeşitlerinin büyük ölçüde üretimden kalktığı belirtiliyor. Uzmanlar, bugün marketlerde bulunan unların geçmişteki gibi kokmadığını ve aynı tadı vermediğini dile getiriyor.
Tarım otoriteleri, ata tohumlarının korunmasının hem kültürel hem de biyolojik çeşitlilik açısından hayati önem taşıdığını vurgularken, geleneksel tarıma geri dönüş için teşvik mekanizmalarının artırılması gerektiğini ifade ediyor.