Başbakanlık konutuna taşındığında, beni çağırıp
''Evladım, burası benim evim ve devlet bana maaş veriyor. Bütün yediğimiz, içtiğimizin parasını benden alacaksın. Sakın ola, devletin tek zeytin tanesi boğazımdan geçmesin. Ben de çok dikkat edeceğim ama, sizden bu konuda çok hassas olmanızı rica ediyorum demişti. Bir gün kahvaltı yapılacak ve peynir yok. Her nasılsa ihmal etmişiz. Gittim bizzat kendisinden peynir almak için para istedim. Bütün ceplerini karıştırdı, para çıkmadı. Rahşan Hanım bir tasın içinde, o zaman iki buçuk lira vardı, buldu verdi...
Gözyaşlarıma engel olamamıştım.''
Bir insanın namazı niyazı sizi aldatmasın. Onun parayla malla mülkle işine bakın.
Bu gördüğünüz adam devlet malından tek kuruş bile şahsı için kullanmamıştır.
Işıklar içinde uyu örnek insan...