GÜNDOĞUMUHABER - 15 yıllık gazetecilik deneyimimizle sormak istiyoruz.
*
Neden?
*
Neden gençlerimiz! Üstün yetenekli değerlerimiz, bizim topraklarımızda, bizim insanımıza, bizim beklentilerimize yeterince cevap verecek imkanı bulamıyor?
*
Bunun tek bir yanıtı olsa gerek! O gençler daha iyi bir eğitim almak istiyorlar. Bu gençler belki de kendi ülkelerinde göremediği gereken ortamı bir başka ülke koşullarında rahat bir şekilde elde edebiliyor?
*
Ya da bu gençlerin hayalindeki eğitim düzeyine biz henüz yeterli bir standartı henüz yakalayamadık!
*
Gümüşhaneli anne, Trabzonlu bir babanın kızı olan Ezgi Yalçınkaya yukarıda ifade etmeye çalıştığımız cümlelerle şimdilerde müzik dünyasına sağlam adımlarla ayak basan bir isim olarak öne çıkıyor. Eğitim ve kat ettiği mesafeye bakıldığında Ezgi Yalçınkaya geleceğin seçkin, özgün ve bir o kadarda saygın müzik otoritesi olma adına yoluna emin adımlarla devam ediyor.
*
Hepsinden öte Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği gibi fikri hür, vicdani hür bir genç karakter olarak şimdiden yerini sağlamlaştırarak büyük saygı görüyor.
*
Ezgi Yalçınkaya kim? diye soracak olan okurlarımıza hemen yanıtını verelim:
1997 yılında Ankara’da doğdu. Piyano çalışmalarına 11 yaşında Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarına, Lise döneminde ise aynı zamanda oda müziği, form bilgisi ve analizi, armoni, sürekli bas, klavsen, piyano edebiyatı gibi bir çok ders almaya başladı.
*
2015 yılında yine aynı kurumda üniversiteye geçmeye hak kazandı.
2017 yılında Erasmus öğrencisi olarak eğitimine Polonya’nın başkenti Varşova’da, The Fryderkyk Chopin University of Music ‘te devam etti ve oradaki eğitimini 3 eğitim donemi boyunca sürdürmeye hak kazandı.
*
On parmağında on marifet denir ya Ezgi Yalçınkaya’nın aşağıda okuyacağınız eğitim seviyesi bu cümleleri sonuna değin haklı çıkartıyor.
Bakınız Ezgi Yalçınkaya o dolu dolu müzik serüveninin içerisinde neleri başarmış?
*
Ezgi Yalçınkaya sırasıyla piyano çalışmalarını Prof. Jerzy Sterczyński, oda müziği çalışmalarını Prof. Ella Susmanek, piyano edebiyatı çalışmalarını Paweł Kaminski, org çalışmalarını Prof. Roman Szylausz, doğaçlama çalışmalarını ise Prof. Włodek Pawlik ile tamamladı.
*
Eğitim hayatı boyunca yurt içinde ve yurt dışında olmak üzere bir ̧ok konser verdi.
*
Alfred Brendel, Christian Zacharias, Freddy Kempf, Herbert Schuch, Gülsin Onay, Yury Martynov, Mauricio Vallina, Misha Dadic, Aldo Ragone, Edna Golansky, Pierre Reach, Fazıl Say, Karst De Jong, Lilya Zilberstein, Muza Rubackyte, Jonathan Plowright, Dimitri Alexeev, Vincenzo Balzani, Daniil Trifonov gibi önemli isimlerin ustalık sınıflarına katıldı.
*
Polonya’daki bir buçuk yıllık Erasmus eğitimini tamamladıktan sonra, Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı’na geri döndü ve lisans eğitimini birincilikle Doç. Gökhan Aybulus ile tamamladı.
*
2019 yılında yüksek lisans eğitimi için yine Polonya, Varşova The Fryderyk Chopin University of Music’e gitti ve orada Piano Master öğrencisi olmaya hak kazandı.
*
Oda müziği eğitimine yine Prof. Ella Susmanek ile devam etti, orkestra şefliği eğitimini prof. Jan Miłosz Zarzycki ve Org eğitimini Prof. Krzystof Marosek ile tamamladı.
POLONYA’DA BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Eğitim hayatı boyunca Polonya’da birçok solo ve oda müziği konserleri vermeye devam eden Ezgi Yalçınkaya, 2020 yılında Prof. Jarosław Drzewiecki’nin düzenlediği ‘’The European Festival of Music Academies’in Warsaw’ da Chopin Üniversitesi’ni temsilen konser vermeye davet edildi. Yine 2020 yılında Global Hope Festival’de yer alarak duo keman – piyano konseri verdi.
*
Saksafon – Piyano duo oda müziği sınavından sonra yine aynı programla, okulunda konser vermeye davet edildi.
*
Eitan Gliberson, Ian Hobson gibi isimlerin ustalık sınıflarına katıldı. 2021 yılında yüksek lisans diploma sınavının ilk aşaması olan konçerto yarışmasında rektör ve bölüm dekanları tarafından birinci seçilerek, Varşova Filharmoni Orkestrası Binası’nda resital vermeye layık görüldü.
*
Ezgi Yalçınkaya yüksek lisans eğitimine halen Prof. Jerzy Sterczyński ile devam etmektedir.
*
Son olarak böylesine büyük bir yetenek sizce de alkışı hak etmiyor mu?