GÜNDOĞUMU GAZETESİ - ÖZEL HABER
Gümüşhane İli ve İlçeleri Yardımlaşma ve Kalkındırma Derneği (GÜYAD) Başkan Yardımcısı İmdat Mert, sivil toplum kuruluşlarından beklenen güçlü isteğin şehir ve Gümüşhane insanının ihtiyaçlarının duyurulması, çözüm noktasında kalıcı bir iz bırakması olduğunu söyledi.
STK camiasında soyadı gibi sözcüklerle donanmış çıkışlarıyla bilinen İmdat Mert, Gümüşhaneli bir yurttaş olarak geçmişten bugüne düşüncelerinin bu eksen de hiç değişmediğini ısrarla vurguladı.
Gümüşhanelilerin çok uzun yıllar önce büyükşehirlere geldiğini ve şehri unutmadan büyükşehirlerde büyüyerek bugünlerini kazandığını belirten İmdat Mert, ‘En büyük özelliğimiz gerek birbirimizle olan iletişimimizi gerekse diğer toplumlarla sağladığımız iletişimleri biz işte STK dediğimiz oluşumlarla yaptık. Kötü mü oldu hayır, Gümüşhane’nin bu konuda öncü bir şehir kimliği taşıdığını söyleyebiliriz’ dedi.
Mert, zamanın ve ilerleyen sürecin doğan ihtiyaçlar noktasında ve zamanın ruhuna uygun olarak değişkenlik gösterdiğini belirtirken bir kez daha sivil toplum kuruluşlarının üstlenmesi gereken role dikkat çekti.
GÜYAD Başkan Yardımcısı Mert, bu konudaki düşüncelerini şu şekilde dile getirdi:
‘’Gümüşhane’den ayrıldık. Dev metropollere geldik. Evlendik, yeni bir hayal kurduk çocuklarımız oldu. Bir aile kurduk, zaman çok çok ilerledi, köprünün altından çok sular aktı, bir baktık ki zamanın ruhu da değişmiş, anlayışın içeriği oldukça değişiklik göstermiş. Çocuklarımızın, kardeşlerimizi, komşumuzun dahası muhatap olduklarımızın arayışları farklılaşmış. Bugün görülecektir ki, ilk olarak akla gelen şey özellikle gençlerin uzun süreden beri karşılaştığı işsizlik konusu yüksek sesle dillendiriliyor. Öte yandan bırakıp geldiğimiz topraklar Gümüşhane’ye döndüğümüzde yetişen yeni nesil çok farklı şeyler bekliyor hani ‘geliniz, geliniz’ diyorlar ama işte bu kuşak farklı bir şey göremeyince geri dönmek istiyor elbette Gümüşhaneli toprağını unutmasın ama zamanın ruhuna uygun şeyler yapmak lazım, isteklerin ihtiyaçların çok farklı bir şekilde paylaşılması duyurulması lazım. Bizim de dediğimiz gibi, parmak bastığımız konuda budur işte sivil toplum kuruluşu bu noktada devreye girmelidir. Sadece eğlenerek gerçi son iki yıldır unuttuk ama STK olunmaz.
Bir kişinin başı ağrıyorsa, bunu en yüksek sesle dile getirmekte bizim işimiz olmalıdır. Biz haklı istek noktasında dilimizi bağlayamayız, biz peki efendim diyemeyiz, biz sürekli olur diyen olamayız çünkü biz Gümüşhane’ye karşı sorumluyuz ve Gümüşhane adına faaliyet gösteriyoruz en büyük sorumlusundan sade üyemize kadar STK’lar olarak bu anlayışla hareket ederiz. Şahsen benim isteğim 2022’yi karşılarken STK sözcüğünü yeniden masaya yatırarak yepyeni bir anlayışla yola koyulmamız gerektiğidir, bunun adını hep birlikte yeniden koyarak hizmetimize devam etmeliyiz’’