Kürt İle Kürtçüyü Ayıralım

Arşiv Haberler - 02-02-2020 00:00

Prof.Dr.Mustafa E. ERKAL yazdı
Ülkemiz için en önemli sorun insanların konuştukları ana dile göre ayrıştırılmaları ve haklarında kolay ve basit genellemelere gidilmesidir. Kurmançça veya Zazaca konuşan vatandaşlarımıza yanlış etiketler vurulmaktadır. Ülkeyi yönetenlerin terörist başını Kürtlerin temsilcisi gibi görmeleri ve onun görüşlerinden istifade edilebilirliğini ileri sürmeleri ne kadar yanlışsa; Kürt vatandaşları da kolay ve basit genellemeye giderek terör örgütü üyesi gibi görmek o kadar yanlıştır. Kürt ile Kürtçü birbirinden çok farklıdır. Türkiye’de bir Kürt sorunu değil; Kürtçülük sorunu vardır. Bu konu maalesef siyasi rant hesaplarına bir malzeme olmuştur. Kürtçü’lük sorunu da Kürtlerin değil; Kürtleri dün Osmanlı’ya, bugün de Cumhuriyet Türkiye’sine karşı kullananların sorunudur. Asıl amaç bazı Kürtlerin ve terör örgütünün Büyük Ermenistan için malzeme olmasıdır. Kullanılanlar zamanla kolay atılır. Günümüzde terörle iç içe olan, sadece Kürtleri değil Anadolu halklarının temsilcisi olduğunu iddia eden malum partinin ve bazı temsilcilerinin Ermenistan ile yakın temasta olmaları bundandır. Hayali Ermeni iddialarını destekleyen, Erivan’a destek için giden malum partili belediye başkanları vardır. Van’da Ermeni mezalimini yok sayan bu işbirlikçiler, önce eski Van ile yeni Van arasındaki farkı yakalasınlar. “Anadolu’daki emanetlerinizin bekçileriyiz”, diyerek Erivan’dan alkış alanlar, başkaları adına ülkelerine savaş açanlardır. Hilale karşı Haç’a malzeme olanlardır.


Bir eşbaşkan bayrağa düşman olmadıklarını söylüyor. Kendilerini Türk Milletine mensup hissetmeyenlerin bayrakla da milli kimlikle de sorunları vardır. Kongrelerinde Türk bayrağı asmayanlar, bayrağı indirenler, Diyarbakır’da bir askeri üssün önündeki direkten bayrağı indirip atanlar, bayrak dostu mudur? 


Türkiye’de asıl sorun ülkeyi yönetenlerin bölücü ırkçılık sorununu demokrasi içinde çözülemez noktaya taşmalarındaki ihmal ve gaflettir. Terörü bizzat yönetenler azdırmış, ona yeni mevziler kazandırmışlardır. Çıkarılan birçok kanun özellikle Yerel Yönetimler Yasası ve İç Güvenlik Yasasındaki değişiklikler sadece birer örnektir. Ülkeyi yönetenler sık sık “terörle bir yere varılmaz; terör daha fazla demokrasiyle çözülür; hak ve imtiyaz verirsen birlik sağlanır” anlayışından hareket ederlerdi. Bundan dolayı terörle mücadele, müzakere ve pazarlık safhasına dönüşmüştür. 
Günün Diğer Haberleri