Yavaş yavaş yürürken adımlarım hızlandı,
Nefesim kesik değil..
İstikamet en iyisini bulmak adına
En iyisinden en mükemmeline ulaşmak namına…
*
Masmavi gökyüzü altında bugünde koşuyorum
Ağaçların hiç bu kadar gülümsediğini hatırlamıyorum
Irmakların hiç bu kadar coşkun aktığını düşünmemiştim.
Uzaklardaki özgürlük çığlıklarına bir el çırpıyorum yavaşça..
*
Yavaşça gözyaşlarımı siliyorum,
İçimden avazım çıktığı kadar bağırmak geliyor..
İyilikleri yakaladım diye..
*
Yakaladığım şansın arkasına takılıp kalmaktansa birer abide olmak mesela; tercih ettim belki de;
Size de sorayım?
Size de derdimi anlatayım öyleyse?
Zaman daralıyor, mutlu musunuz?
*
İstediklerinize kavuştunuz mu, daralan kısalan yaşamın cenderesinde,
Özgürce birlikte ve güzelliklere el açabiliyor musunuz?
Kulağınızı tıkamadan dinleyebiliyor musunuz karşınızdakileri?
Nalıncı keseri gibi hep kendine yontanları bir kenara bırakıyorum..
*
Sebepsiz sualsiz iyilikleri yazıyorum aklımın kıyısına
Güneşi özlüyorum, denizi, masmavi bir gökyüzünde kollarımı açarak kucaklıyorum insanlığı,
İnsanlığın yitirdiği tüm değerleri..
*
Ne hazin değil mi?
Sürekli nakarat misali duyduklarınızın üzerine yeni bir şey eklenmemiş, ekleyememiş..
Eklenmediği gibi aşağıya doğru kayıp giden karakterlerin gölgesi yavaş yavaş üzerimize düşüyor..
Bir sadelik, bir nadidelik, bir mütevazılık ararsanız yok!
*
Sebepsiz ve sualsiz yargılamadan samimi bir şey söylüyoruz bir kez daha..
Bu gidişat, bu başıbozgunluk bu uçurum kenarında hızla koşmak neden?
Neden, alıp götürdüklerimizi yerine bırakamamak..