Türkiye Kamu-Sen’in düzenlediği “Sendikacılıkta Gerçek Dost, Asıl Adres” temalı TÜRKİYE KAMU-SEN BAŞKANLAR KURULU İSTİŞARE TOPLANTISI büyük bir coşku ve heyecanla Antalya’da gerçekleştirildi.
KONCUK: SÖZÜMÜZ NAMUSUMUZDUR
Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK, katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında çalışma hayatı ve ülke gündeminde yer alan gelişmelere yönelik çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Bu darbe girişimini destekleyen yanında olan kim olursa olsun elbette gerekli cezayı almalıdır. Bunun bedeli ödenmelidir. Yıllardır bunlarla koyun koyuna, göz göze diz dize oturanların, iltifat yağdıranların Türkiye ve millet sevdalıları aleyhinde bir tek söz söyleme hakları asla olamaz.
Ancak ilk günden beri altını çiziyoruz, hukuk ve adalet. Suçlu ve suçsuzu tespit etmenin yolunu hukuk ve adaletle hükmederek bulabiliriz. Aksi takdirde bu karmaşanın içinden çıkılamaz. İnsanlarımıza evrensel hukukun temel ilkeleri ile davranılması gerektiğinin altını çiziyoruz. Bunu söylemeye devam edeceğiz. Anlamak istemeyenler çıkabilir, olsun biz yönlenmeyeceğiz, yönlendireceğiz. Hukuk, insan hakları, adalet ayaklar altına alınırken ben sendikayım deyip buna ses çıkaramayan ne kadar yapı var ise onlar sözde sendikadır.
KONCUK: KENDİLERİNİ ZULMEDEREK GİZLEMEYE ÇALIŞANLAR, ESAS KRİPTOLAR BUNLARDIR
Toplantımızın adı “Sendikacılıkta Gerçek Dost Asıl Adres” Kimlerin ne menem sendikacı olduğunu biliyorduk. 15 Temmuz’dan sonra kamu çalışanlarının da bunu kavradığını düşünüyorum. Sendikacılığın bir ahlakı olmalı. Hukuk vurgusu yapabilmektir bu ahlak. Bunu bile yapamayanlar “Sendikayız” diye ortada gezememelidir. Biz hiçbir zaman çiğ yemedik ki karnımız ağrısın. 2010 yılında KPSS hırsızlığı ile mücadele ederken bunlar bizi suçladırlar koro halinde, aleyhimizde haberler yaptılar. İspat etmesek inanın içerdeydik. O gün “Tertemiz sınav” diyenler bugün bizim durduğumuz yere geldiler. Kelle koparmaya arzulu olan bir çoğunun FETÖ ile geçmişte bir bağı mutlaka vardır. Kendini zulmederek gizlemeye çalışanlar, esas kriptolar bunlardır.
Bizim eyvallahımız yok, biz bunları söyleyeceğiz. Türkiye Kamu-Sen’in tüm teşkilatlarını kutluyorum. “Türkiye’de masum olanlar ayıklansın” diye gayret gösteren sizden başka kimse yok .Biz hakim ya da yargıç değiliz. Kim haklı kim suçlu yargı karar verir. Biz o zamana kadar evrensel hukukun gereği olarak herkese suçsuz gözüyle bakarız. Evrensel hukuk “Suç şahsidir” diyor ama bugün, kocası, karısı açığa alındı diye ihraç edilen insanlar var. Evrensel hukuku çiğniyorsun, böyle bir şey olmaz. Buna bir şey demeyecek miyiz? Bırakın sendikacılığı, insan olmak bile buna ses yükseltmeyi gerektirmez mi? Yaptığımız budur, yapmaya devam edeceğiz. Hükümet yetkilileri ile görüştüğümüzde kanaatlerimizi aktarıyorum. Bu darbeci anlayış nerede var ise kökleri sökülüp atılsın. Ciddi sağlık problemleri olan ama baskılarla sendika üyesi yapılan insanlar işten atılmış, bunları söylemeyelim mi? Biz milletin tamamını kucaklamayı azmetmiş insanlarız. Elimizden gelen gayretleri tabii ki göstereceğiz, insani tavrımızı her zaman devam ettireceğiz.
KONCUK: MEMURLUK GÜVENCESİNİN KALDIRILMASINA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ
Genel Başkan konuşmasında, memurların iş güvencelerinin kaldırılması konusuna da değindi. Koncuk, “Kamuda çok şey yapılmak isteniyor. Birisi de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ilgili. Bir kamu çalışanın kaderi şu an bir Kaymakam’ın bir Vali’nin iki dudağı arasında. Önümüzdeki günlerde Bursa’da çalıştay düzenlenecek . Türkiye Kamu-Sen olarak kapsamlı bir şekilde katılacağız. Personel rejimi vs. tartışılacak bu toplantılarda. Aslında bunların yapmak istediklerini biliyoruz. İş güvencesini ortadan kaldırmak, memur ve işçi arasındaki farkı ortadan kaldırmak…Ama Türkiye Kamu-Sen olarak bu konulardaki net tavrımız ortadadır, iş güvencesinden taviz vermeyeceğimizi herkes bilmelidir. Önce gelin yönetici atama sistemini tüm kurumlarda her yerde adil hale getirelim. Adam gibi yönetici bulalım, işe sahip, liyakatli, kabiliyetli, ahlaklı yöneticiler bulalım ondan sonra performansı konuşalım.
KONCUK: ATTIKLARI İMZANIN ARKASINDA DAHİ DURMUYORLAR
Toplu sözleşme hükümlerinin uygulanma konusuna da değinen Genel Başkan Koncuk, sözde yetkili konfederasyonun kendi attığı imzanın arkasında dahi durmaktan imtina ettiğini, aciz kaldığını ifade etti. Koncuk, “ Bir konfederasyon toplu sözleşme imzaladı, “Tarihi başarı” dedi. Aradan aylar geçmiş 4-C’ye kadro yok, üniversite mezunu işçilerin memur yapılması konusunda hiç çalışılmamış, KİT’lerde ücret grupları hala ele alınmamış. Bu konuda toplu sözleşmede 1 Ocak 2016 tarihinde bu sorun çözülecek diye hüküm var ama hala ortada bir şey yok. Bunları yine biz dile getiriyoruz. Onlardan çıt çıkmıyor. Toplu sözleşme hükümlerinin uygulanması için dava açtık. Bunun altına imza atanlar, siz neredesiniz?
ÖNDER KAHVECİ: ZORLU YOLDAN ASLA DÖNMEYECEĞİZ
Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanımız Önder Kahveci, “Madem zorlu bir yoldayız, o halde o zorlu yoldan asla dönmeyeceğiz” dedi. Kahveci; “Büyük bir davanın, çetin bir mücadelenin içindeyiz. Vatan ve Millete Sevdalı, hak ve adalete tutku ile bağlıyız. Her zaman ve şartta demokrasiden yanayız. Bu yüzden zorlu bir yoldayız. Madem ki zorluk o kadar müthiş o halde hak yol üzerindeyiz. Ve madem ki Hak yolun üzerindeyiz o halde asla vazgeçmeyeceğiz, hedeflerimize ulaşacağız. Çileyi çektik, çekmeye de devam edeceğiz ama pes etmeyeceğiz.
Biz kula kulluğa, bedavacılığa, yağcılığa ve yağdanlık olmaya karşıyız. Çünkü bizim ilkelerimiz ve inançlarımız bunların hepsini reddeder. Vatan, millet, hak ve adalet diyenlerin bünyesi bunları kaldırmaz.
Bunun içindir ki davamız sinirlere dokunmakta, birilerinin huzurunu kaçırmaktadır. Bu yüzden de çilemiz çok, işimiz zor ama eninde sonunda biz kazanacağız.
Yılmayacağız, yıkılmayacağız, yorulmayacağız ve başaracağız. Çünkü; Türkiye sevdalılarının çile ve ıstıraba duçar olduğu dönemler Türk milli şuurunun yeni bir zaferini müjdelemektedir.
Zaferi verecek olan Allah’tır. Bizler seferden sorumluyuz. Ancak unutmamak gerekir ki her zafere ulaştıran bir sefer vardır.