Suriye'de 30 kilometreden sonrası

Arşiv Haberler - 03-02-2020 00:00

Prof. Dr. İbrahim ÖZTEK - Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı

Türk ordusu kuzey Suriye’de, yani yüz yıl evvel çekilmek zorunda kaldığımız ve halen soydaşlarımızın yaşadığı kuzey Suriye’de destanlar yazıyor.

Türk Tolunoğulları 686 yılında Suriye’de devlet olmuştu. Daha sonra bölgede Kölemenler, Memluklular, Selçuklular ve Osmanlılar hüküm sürdü. Bölgedeki son savaşımız: Yıldırım Orduları Komutanı Mustafa Kemal Paşanın Afrin’de İngiliz ve Araplara karşı verdiği meydan savaşıydı.

Bu savaşta da Birinci Dünya savaşının son günleri olmasına rağmen Türk orduları destanlar yazıyordu. Aynen Nuri Paşanın Kafkas İslam Ordusunun Azerbaycan’da Rus ve Ermenilere karşı kazandığı zaferler gibi. 

Hepimiz biliyoruz ki, Suriye’deki savaş, ABD’nin Arap Baharının son halkasıdır.

Büyük Amerikan Projesinin (BOP) ana hedefinde bugün Türkiye ve İran vardır. Bu amaçla; El - Kaide’den PKK’ya,  PYD’den İŞİD’e tüm bu terör örgütleri ABD tarafından ABD’nin kara kuvvetleri olarak yetiştirilmiş ve Türkiye’ye karşı cephe oluşturulmuştur.

ABD’nin Irak’taki asker kaybı, Amerikan yönetimini zor durumda bırakmıştır. Bu nedenle bugün Suriye’de terör gruplarını kullanmaktadır. 

Güney sınırlarımızda palazlandırılan terör grupları, sözde stratejik ortağımız ve NATO ortağımız ABD tarafından desteklenerek, Irak’dakilerle de birleşerek bir Kürt devleti  kurma ve Rojova hattı ile de Akdeniz’e ulaşma gayretinde oldukları sır değildir.

13 Ekim günü sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump’a karşı verdiği cevabi mesajda “Yoksa PKK NATO’ya girdi de bizim mi haberimiz olmadı” sözleri ABD’nin PKK seviciliğini en güzel şekilde dile getirmiştir.  

Cerablus, Azez, Afrin hareketlerimiz az çok amacına ulaşmış, ordumuz bölgeye barış, huzur ve adalet götürmüştür. Şimdi Fırat’ın doğusunu da içine alan Barış Pınarı Harekatı ile sınırlarımız huzura kavuşacaktır.

ABD’nin Türk ordusuna lütfettiği 30 km. derinlik neyi halledecektir? Neden otuz da 60 km. değil?

Terör örgütleri ellerindeki binlerce tırın taşıdığı Amerikan silah ve teçhizatı ile güneye çekilerek yeni ve çok daha tehlikeli bir sınır oluşturmayacak mı?

Amerikan askeri bölgede işgalci değil mi?

Nitekim, ABD birkaç bin askerle Suriye’de yirmiye yakın üs yönetmektedir. 

Mademki Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız diyoruz, o zaman o toprakların siyaseten sahibi durumunda olan Suriye ile neden iş birliği yapmıyoruz?

Bu işbirliğinin amacı güneye çekilen terör örgütlerini iki taraftan kıskaca alarak tamamen etkisiz hale getirmek olacaktır. Yoksa teröristler yeniden toparlanıp yine başımıza bela olacaktır. Ya da çizilen sınırların ardına geçerek düşmanı çevirip yok etmeliyiz.

Suriye ile yapılacak böyle bir ortak harekat İran’ı da, Rusya’yı da doğrudan  yanımıza çekecek ve bölgede ABD hareketlerini sınırlandıracaktır.

Bölgede Amerika sınırlandırılmadıkça Türkiye rahat yüzü görmeyecektir. 


Şanlı ordumuz ve tanklarımız Suriye topraklarında uçarcasına destanlar yazarken, jimnastikte ilk kez aldığımız dünya şampiyonluğu altın madalyasını Mehmetciğe armağan eden İbrahim Çolak’ı, Biz de Türk ordusu saflarında savaşa hazırız diyen Azerbaycan’lı gençleri ve Sayın İlham Aliyev’i milletçe ve Anadolu Aydınlar Ocakları olarak kutluyoruz.

Öte yandan Türk düşmanlarının ekmeğine yağ sürercesine demeç veren KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya da verdiği o demecini derhal değiştirerek aklını başına toplamasını tavsiye ediyoruz.

Yüce Allah ordumuzu muzaffer kılsın, Şehitlerimize de rahmet yağdırsın.

 

Günün Diğer Haberleri