Baharın müjdecisi çiğdem çiçeği, sadece doğayı süsleyen bir güzellik değil, aynı zamanda Anadolu’da önemli bir kültürel geleneğin de parçasıdır. Özellikle Yozgat ve çevresinde yaygın olarak yaşatılan Çiğdem Gezmesi, çocukların baharın gelişini kutlamak için ev ev dolaşıp yiyecek topladığı bir ritüeldir.
Bu gelenek kapsamında çocuklar, ellerinde çiğdem çiçekleriyle evleri ziyaret ederek Çiğdem Manileri söyler ve evlerden bulgur, yağ gibi malzemeler toplarlar. Daha sonra toplanan malzemelerle Çiğdem Pilavı pişirilir ve hep birlikte yenilir.
Çiğdem Gezmesi, sadece bir yemek ritüeli değil, aynı zamanda dayanışma ve paylaşım kültürünün de en güzel örneklerinden biridir. Çocukların söylediği maniler, geleneksel Türk halk edebiyatının canlı örneklerinden olup, baharın coşkusunu dile getirir:
"Çiğdem çiğdem çiçeği,
Alaca bulaca saçağı,
Dam üstünde boyunduruk,
Dura dura yorulduk,
Verenin oğlu olsun,
Vermeyenin kedisi ölsün.”
Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş bu geleneğin yaşatılması, kültürel mirasımız açısından büyük önem taşıyor.
Gündoğumu Gazetesi
www.gundogumu.com