1959 yılında Bandırma’da bir grup lise öğrencisi tarafından kurulan Bandırma Füze Kulübü, Türkiye’de havacılık ve uzay alanında atılan en cesur adımlardan biri olarak tarihe geçti. Dünyanın ilk yapay uydusu Sputnik’in uzaya gönderilmesinden sadece iki yıl sonra, henüz lise çağındaki gençlerin girişimiyle kurulan bu kulüp, döneminin çok ötesinde bir vizyon ortaya koydu.
Kısıtlı imkânlara rağmen büyük hayaller kuran gençler, atom enerjisi, roket teknolojileri, uzay çalışmaları ve füze sistemleri üzerine okullarda konferanslar düzenleyerek hem bilgi üretti hem de çevrelerinde farkındalık oluşturdu. Yedikardeşler ve Adnan Zambak’ın öncülüğünde kurulan kulüp, başlangıçta imkânsız görülen hedeflerini azimle sürdürdü.
Zamanla teknik bilgi düzeyi artan ekip, yalnızca hayal kurmakla kalmadı, gerçekten füze tasarlayabilecek seviyeye ulaştı. Bu başarı, kulübün liseden ayrılarak “Bandırma Havacılık ve Uzay Araştırma Derneği” adıyla resmiyet kazanmasını sağladı.
Bandırma Füze Kulübü, Türkiye’nin gökyüzüne uzanan hayallerinin sembolü olarak bugün hâlâ ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Advert