İstanbul Yayınları Kuzguncuk Kitap çatısı altında “Toplumsal Duyarlılığın ve İçsel Yolculuğun Edebiyatı” kaleme alındı

Memleketimizin genç kuşak yazarlarından Burhan Gül, ilk kitabı “Geleceğin Kalbi” ile edebiyat dünyasına güçlü bir adım atıyor. 2016–2018 yılları arasında sosyal sorumluluk projeleri içinde kaleme alınan eser; 33 deneme, hikâye ve şiirden oluşuyor. Yalnızca bir metinler toplamı değil, aynı zamanda bir neslin düşünsel ve duygusal arayışlarının samimi bir aynası niteliğinde.

Bir Neslin Aynası: Düşünceden Duyguya Uzanan Yolculuk

Gül’ün “Geleceğin Kalbi” adlı eseri, okuyucusunu yüzeysel bir okumanın ötesine taşıyor. “Gençliğin Dirilişi”nden adalet kavramının derinliklerine, “Anne Yüreği”nden Halep’teki insanlık dramına kadar geniş bir tematik yelpazeye sahip. Eserde bireyin içsel sorgulaması ile toplumun kolektif vicdanı arasında kurulan köprü dikkat çekiyor.

Tarihi ve Fikri Portreler: Karakoç’un İzinde Bir Kalem

Eserin önemli yönlerinden biri, fikir ve tarih portrelerine ayrılan bölüm. Turgut Özal’ın vizyoner siyaseti, Muhsin Yazıcıoğlu’nun idealist mücadelesi, Sezai Karakoç’un “Diriliş” felsefesi kitabın ruhunu şekillendiriyor. Gül, Karakoç’un fikirlerini çağımıza taşıyarak “Diriliş Neslinin Amentüsü”nü yeniden yorumluyor.

“Kalemini Kağıda Vur”: Bir Düşünce Manifestosu

Kitabın arka kapağında yer alan “Kalemini Kağıda Vur” sözü, yazarın okuyucuya çağrısı niteliğinde. Gül, bu ifadeyle yalnızca yazmaya değil; düşünmeye, hissetmeye ve insan olmanın anlamı üzerine tefekküre davet ediyor.

Yeni Bir Ses, Yeni Bir Soluk

Edebiyat dünyasında güçlü bir çıkış yapan “Geleceğin Kalbi”, deneme, hikâye ve şiir türlerini harmanlayarak türler arası geçişkenliğe modern bir saygı duruşu sergiliyor. Eser, Burhan Gül’ün kaleminden çıkan bir ilk kitap olmanın ötesinde; bir çağın ruhunu, inancını ve insan merkezli düşünüşünü de içinde barındırıyor.

#

Advert