HABER ANALİZ – Zafer Çoban
Gümüşhane üzerine yıllardır dile getirilen istekler, temenniler ve beklentilerin bugün hangi noktaya ulaştığı şehirde yeniden tartışılmaya başlandı. Söylemlerle eylemler arasındaki mesafenin giderek açılması, Gümüşhane'nin geleceğine dair sorgulamaları da beraberinde getiriyor.
Şehirde verilen sözlerin ne kadarının hayata geçirildiği, hayaller ile gerçekler arasına sıkışan zaman diliminin boşluklarını gözler önüne seriyor. Güzergâh ve ulaşım sorunları, ekonomik daralma, göç veren bir şehir yapısı; hem gelenin hem de gidenin memnuniyetsizliğini ortaya koyuyor.
Toplumsal Direnç Zayıflıyor
Ekonomik kriz ortamında asker, memur ve öğrencinin şehir piyasasında sıkışması, Gümüşhane’nin toplumsal direncini zayıflatıyor. Pembe tabloların aksine, halkın gündeminde temel sorunlar ağır basıyor.
Lokal İtiraz: Duvara Çarpan Tenis Topu
Memnuniyetsizliğini dile getiren kesimlerin sesinin yeterince karşılık bulmaması, şehirde bir kararsızlık ve heyecansızlık tablosu yaratıyor. Lokal itirazların genişlemek yerine etkisiz şekilde geri dönmesi, Gümüşhane’nin ortak çözüm üretme iradesini de zayıflatıyor.
Şehrin Sesi Yükselmiyor
Şehrin sorunlarını dile getirmek bir başkaldırı değil, aksine ihtiyaçtır. Ancak üretmeyen, bütünleşmeyen, sosyolojik olarak kopuk bir şehir kimliği; başarıya giden yolu sürekli öteliyor.
Bayatlamayan Tek Gerçek: Liyakat
Bugün tüm gerçeklerin ötesinde öne çıkan tek başlık liyakatin zorunluluğudur. Sanayi toplumundan uzak olan Gümüşhane’nin mevcut kimyası, doğru adımlar atılmadığında gelişimin önünde engel teşkil ediyor. Tarım toplumu kimliğinin bile gerektiği gibi değerlendirilememesi, şehrin elindeki avantajları kaybetmesine neden oluyor.
“İyi Ama Biz Kimiz?” Sorusu
İnsanın önce temel ihtiyaçlarını karşıladığı gerçeği unutulmadan; Gümüşhane’nin de sorunlarını rasyonel bir sıralamayla çözmesi gerektiği belirtiliyor. Öncelikli meseleler yerine ütopik hedeflere yönelinmesi, şehrin gerçek ihtiyaçlarının geri planda kalmasına yol açıyor.
Gümüşhane'nin geleceğine dair sağlıklı bir bakış açısının ancak gerçeklerle yüzleşerek, şehrin kimyasına uygun adımlar atılarak mümkün olacağı ifade ediliyor.
