Gümüşhane’yi kendime dert edindim.
Soruyorum?
Biz nerede hata yapıyoruz diye,
Ya da durduğumuz yerde bu patinaj niye?
Daha önce yazdım,
Bir sürü bakan geldi gitti.
Gümüşhaneli bir Allahın kulu sormadı,
Ne olacak halimiz diye?
Mübarek Gümüşhane pingpong masası gibi,
Atıyorlar, tutuyoruz,
Tutuyoruz, atıyorlar.
Hani bizim projelerimiz, bekleyen dertlerimizin çözümü…
Koca Gümüşhane Prof. Çelik’e cevap verirken reklam mı yapıyordu?
Gümüşhane’ye söyledikleri asla kabul edilmez ama o bize sataşırken biz sayın bakana nedense diyemedik?
Ne olacak bizim halimiz diye?
Gümüşhane’yi çok yakından tanıyan bir işadamına sordum,
Gümüşhane için ‘zor’ dedi.
Hele Gümüşhane’ye gelen siyasetçiden başka bir şey beklenemeyeceğini ifade etti.
Ben, ‘neden hak arayamıyoruz’ diye sordum,
Kendileri bu Gümüşhane’nin kaderidir dedi
Ben susmak zorunda kaldım.
SÜLEYMANİYE PROJESİ
Genç ve bir o kadar enerjik bakan Suat bey Gümüşhane’ye gelince,
Aklımız, yanındakileri aradı.
Süleymaniye Projesi için soru soran olmadı.
Ama sayın bakan Erzurum’da telesiyeje binerken benim içim cız etti.
Bir zamanlar Süleymaniye’yi dilinden düşürmeyen ve bu sayfalarda dolu dolu mesajları olanların şimdi sustuğunu görmek bana ızdırap verdi.
Hele Trabzonlu bakanın Trabzon’da ayrı, Gümüşhane’de ayrı konuşması çok ama çok ağırıma gitti.
Gümüşhane’de bugüne kadar hangi sorun çözüldü?
Bir yurt kurdelesi kesmek sorun çözmekse diyeceğimiz bi şey yoktur.
Harşit, havayolu kimseyi ilgilendirmiyor mu,
Üreticinin hali kimseyi ilgilendirmiyor mu?
Bu köşeden yazdık,
Kelkitte şeker pancarı rekoltesi çökmek üzere,
Kim ciddiye aldı,
Ama kahvaltı masalarından kalkmayanların herhalde söyleyecek çok sözü vardır.
Ben söyliyeyim,
‘Onca bakanı Gümüşhane’ye getirdik ya, daha ne istiyorsunuz’
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar