2001 krizinde yaza kasayı burnunun dibinde gören merhum Ecevit, Kıbrıs’a bayrağımızı dikerken bugünleri de gördük diye düşünmüşmüdür?

Şimdi aramızda değil!
‘Bölücübaşı Öcalan Türkiyededir’ dediğinde Türkiye’nin heyecandan ayağa kalktığı o günleri adım gibi biliyorum..
Burası Türkiye,
Ahde vefayı bulmak zor, görmek zor.
Merhum Ecevit’in siyaset arenasından çekilmesi hazin oldu,
2002 seçimlerinde aldığı oyu bilmeyen mi var?
Biraz daha benim yaşımda olanların siyaseti anımsayacağı memlekette o tarihten sonra nelerin olup bittiğini bilenlerin döneminde bi de ANAP diye bir parti vardı;
Mecliste sandalye bırakmayan ANAP’tan günahıyla sevabıyla tabela bile kalmadı,
Özal’da aramızda değil…

Refah Yol hükümeti;
‘O asker gidecek o bayrak göndere çekilecek!’ diyen Kardak fatihi Tansu Çiller’i şimdi mahkeme 28 şubat için zorla getirilsin diye karar çıkarttı.
Macaristan’da yumruk yiyen Mesut Yılmaz’da dahil..
Netice de;
O bir eski Başbakandı..
Merhum Erbakan hocamızı unutmayalım,
Kanlı mı kansız mı olacak? derken,
Günahlarıyla sevabıyla aramızdan ayrıldı,
Hayırla yad ediyoruz.
Eh, sözün özü 13 yıldır günahıyla sevabıyla Ak Parti’de beğenirsiniz beğenmezsiniz bu memlekete hizmet etti,
2015 1 Kasım’ı geriye dönüşün ayak seslerini gösteriyor.
Şu günlerde garip ama bir o kadarda şaşırtıcı telaşın varlığından söz edebiliriz.
AK Parti’yi de bir zamanlar…! diyerek anımsayacağız,
Netice de giderse kıyamet kopmayacaktır..