Niçin sürekli didişir insanlık,
Niçin güzellik denen kavramın bir türlü tutamaz kenarından..
*
İyiyi aramak bu kadar mı zor? Bir madeni toprağın altından karmak kadar değerli değilmidir mutluluk?
*
İnsanlık
Derin bir uçuruma doğru pervasızca sürükleniyor
Tat, zevk, neşe hak getire!
Dünya olup bitene nasıl dayanıyor be arkadaş..
*
Ne sabırmış bu insanoğlunun vurdumduymazlığında için için dönebilmek
Her zamanki gibi yaşama yaşanacak gibi bakmak istiyor insan
Kavga olmasın, kavganın adı konulmasın tutuşan ellere diye.
*
Birden canının yandığını hissediyorsun
Belli ki çoğu konuşulmayanlardan uzak tutmak istiyorsun kendini
Büyük resme bakınca en büyük yanlışa kendi cephenden düştüğüne kanaat getireceksin.
*
Gül bahçesinde koşmak varken çamura yönlenmeyecek adımların
Başarabilirsin, hiç sekmeden götürüp yerine koyabilirsin sevgiden toparladığın sözcükleri.
*
Ben hala ağlayan çocuk fotoğrafı gördüğümde içimin sızısını gideremeyenlerdenim
Az ötede bu gerçeği bilen hadsizin kendisinde kalsın insanlık çıkmış değerleri.
*
Onun olsun hepsi
Bize renk renk açan çiçekler yeter
Çiçeklerin arasından sana koşan eller yeter.
*
Ben artık sürekli konuşmak istiyorum
Susturmak isteyenlere inat bu dünyanın hala yaşanabilirliğini göstermek istiyorum hiç sağa sola çekmeden.
*
Öyle süslü püslü sözcüklere gerek yok
İnsanca konuşabilmenin ilk adımıdır kalıcı dostluklar.
*
Hadi bir daha sanş ver herşeye
Yeniden başla gülüşün yarım kaldığı zaman inat
Bir çiçek sev, bir ağaç dik, bir kolundan tut mutluluğun yavaşça
Kaybedip gidenleri an için burkulsa da rahatlamak için
Hiç bükülme, bükülenlerden olma
Taş yerinde ağır misali