Suriye, Kuzey Irak sınırlarında sıcak saatler yaşanırken, içeriden pervasızca açıklamalar devam ediyor.
Öyle ki, Türkiye bu açıklamalardan gerçekten çok geriliyor.
Türkiye’de ağızlara son dönemlerde sakız edilmiş Kürt sorunu, açılım, terörün nihayetlenmesi gibi savunanların bile inanmadığı bir kurgu üzerinden Türk Milleti kurgulanmaya çalışılıyor.
Önce Kuzey Irak’tan başlayalım.
Burada federatif bir Kürt yönetimi var,
Başında da Barzani diye biri,
Biliyorsunuz bu adamlar daha düne kadar kapımızda el pençe divan duruyorlardı, şimdi özgürlük bağımsızlık Kürtler gibi bir takım abuk sabuk laflar ediyorlar.
İkinci husus PKK.
Silahlar sussun barış sağlansın dendi ama örgütün ne kadarının silah bıraktığı biliniyor mu?
Örneğin kaç terörist bugüne kadar sınır dışı oldu? Kaçı hala içeride..
Geçtiğimiz günlerde içinde paşanın yer aldığı helikoptere kaçakçılar ateş edemeyeceğine göre bu nasıl bir geri çekilme!
Terör örgütünün sözde yöneticileri işi biraz daha ileri götürüp iktidardan, şunu yapmazsanız, bunu yapmazsanız diye tavizler koparmaya çalışıyorlar.
Kimsiniz beyler diyemiyor, iktidarın yöneticileri?
Dertleri CHP ya da MHP.
Üçüncü husus ise Suriye konusu.
Ne ettiysek bir türlü savaşa giremedik.
Savaşı Kuzey’de PKK’nın yandaşı PYD veriyor.
Stratejik değilde çıkarcı  ortak ABD biliyor ki, Rusya’nın onayını almadan Suriye’ye müdahale olmaz,
Bizimkiler hariçten gazel okuyorlar
Ama işte hoca misali göle maya çalmaya çabası içerisindeler.
İşte böyle bir ortamda her şeyi fırsat bilip, Kürt sorunu, gerilla, özgürlük martavalları okuyan kimi aymazlar,
Türkiye’nin üç tarafını Kürdistan şeklinde tanımlayacak kadar utanmazlık içindeler.
Sınırın ucundaki paçavrayı, ‘Bir bayrak görünce’ diyerek utanmadan savunabilmektedirler.
AVM, çarşı, köprü, havalimanı derdindeki iktidar ise zaten bu konularla ilgilenmiyor
Olup bitenleri seyrediyor,
Bölücübaşı üstüne üstlük basın toplantısı istiyor.
Türkiye her geçen gün gerildikçe geriliyor,
Bir fırtına öncesi sessizlik var ama Allah sonumuzu hayır eylesin..