Bir gün bir anda açacak umutlar gibidir yaşam

Bir çukurun üstünü örter gibi kapatmaktır kötülüklerin üstünü…

*

Biliyorum

Her gün, her gün aynı soruları soruyorsunuz

Değişmeyen görmek istemediklerinizin sancılarını

Oysa beklemek kadar sabır isteyen bir sözcük olduğu gibi önce dumanını gördüğünüz geminin bir limana yanaşacak olduğunu unutmamalı.

*

Evet, büyük kavgalar veriliyor hedefe ulaşmak için

Canhıraş bir koşturmaca var gece gündüz

Belki ceviz kabuğunu doldurmayacak sözcüklerle dolanıyor hayat

Oysa hala yapamadıklarımız var, hala sevmekle meşgul olmamız gereken arkamızdakiler bekliyor

Onun içindir ki

Belki de bırakmamamız gerekiyor kavgayı..

*

Bir nara, bir yumruk, bir hiddet değil söylediklerimiz

Ayağa kalkmak, haykırmak, baş eğmeden var olduğunu göstermektir kavga

Onun seni bıkıp yoruncaya kadarki verdiği mücadeleden daha güçlü olanı..

*

Açardı rengarenk mevsimin çiçekleri

Bir gelincik tarlasında koşan çocukları özlerdik biz

Biz daha kızarmış yanakların solmadan gülmesine doyamadan

Sonbahar yağmurları soldurduk umutları

*

Birazdan çalacak kapıyı umut, birazdan hiç ummadığın sana gelecek, bir müjde misali sevinçten havalara uçacaksın diye düşle biraz daha

Omzunda o kadar ağır yük birikmişken

Belki de bırakmamalı onun için diyerek yeniden ayağa kalkmalı hiç sorgulamadan güçlüce. 

*

Büyük düşünceler söze hep eskiden diye başlıyor

Dostlar eskiden diyerek giriyor sohbete

Ayrılıkları eskiden diyerek bitiriyor

Hiç düşünmeden dünü başardıklarından söz ediyor araya sıkışmış kırgınlıklar olsa da

Sonunda güzellikler geçidinde bir ben’in izini bırakmamalı

Yeniden başlamalı, yeniden umuda sarılmalı.

Belki de bırakmamalı ediğimiz şey burada saklı.