Güzel günleri birlikte yaşamak varken hüzünlü günleri birlikte yaşıyoruz.
Bizim derdimiz nalıncı keseri gibi kendine yontmak değil.
Görüyorsunuz işte!
Sen her zaman haksızsın, ne bilirsin, sen bilmezdin zaten, ermeyen aklınla bir kenarda otur! denilerek ötelenenler hep haklı çıktı.
Keser döndü, sap döndü evet evet hesap dönmeye başladı…
Deniz bitti, kara göründü.
Bizim bayır aşağı yuvarlanışımızın elbette kol kırığı, çıkığı, darbesi çarpması oldu,
Şükür, vücut sapasağlam.
Ben bu ülkeyi böyle tanımlıyorum.
Bayır aşağı tepetaklak giderken kimi zaman ağır yaralı, kimi zaman ucuz atlatarak günleri geçirdi…
Bir şekil, bir düzeni bir nesne bir cisim zaten hep aynı düzlemde gidemezdi ki..
Maddeye de akla da bilime de aykırıdır zaten,
Bir yerde durdu.
İşte bu ülke uzun zamandır pek çok tartışmalı gündemi hep sert platformlarda tartıştı,
Kazanacaklarını sananlar,
Avuçlarını ovuşturdular,
Bıyık altından güldüler.
Ceplerini doldurdular,
Hedef gösterdiler,
Hedef seçtiler,
Ne ki dedikleri olmadı, ne ki hedefleri de kendileri de şaştı kaldılar.
Şimdi neredeler, ne yapıyorlar?
Nasıl insan içine çıkacaklar?
Merak ediyoruz,
Yoksa kandırıldık diyerek savunmaya mı geçecekler?
Savcılar öncelikle cevap vermeli,
Yöneticiler, halkı bir denklemde yönlendirmeye çaba gösterenler anlatmalı,
Eskilerin tabiriyle,
Takke düştü kel göründü..
Birileri bedel ödedi, sıra da kim var?
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar