Yalnız kalmış bizim köyün yolları.
Aç, susuz.
Gurbetten gelecekleri bekliyor.
Üstünde memleket kokusu, Gümüşhane.
Birazcık ileride köyün camiisi,
Tarlada çalışan köylü kadınlar.
Mis gibi kokan fasulye, üzüm, elma.
Bir önem semboldüler şimdi taşın kayanın arasında.
Daha da yaşlanmış bizim köylüler,
Bıkkın, canından bezgin.
İki lafın belini kıracak adam arıyor bizim köylüler.
Ölümde var bizim köyde düğün, dernek, şamata.
Eski günleri yaşamak bizim köyde,
Gençlik parkında gecenin bi yarısına kadar uzanan sohbetin ayak seslerini dinlemek.
Komşu fırının kapısında kireçli suyla demlediğimiz çayı içmek, vızır vıızır geçen arabaların yanında gecenin bi karanlığında eve yürümek
Bizim köy işte,
Kışları yalnız, soğuk,
Yazın evladını bekleyen anne baba gibi.
Doyumsuz bizim köyün sokakları,
Çocukluğumun geçtiği yollar.
Top oynadığımız sokakların yalnızlığı.
Köy bakkalının boşvermişliği hayatı…
Hepsi bizim köyde.
Sadece mezarlıklar sessiz.
Dua bekliyor.