Cumhuriyetimizin ilanı, sadece siyasi bir değişim değil, aynı zamanda toplumsal, ekonomik ve kültürel alanda bir yenilik döneminin de başlangıcını simgeler. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen devrimler, modern Türkiye’nin temellerini atmış ve bu süreçte bilim, eğitim ve teknolojiye büyük önem verilmiştir. Cumhuriyetin getirdiği yenilikler, bugünün Türkiye’sinin teknolojik gelişmelerle büyümesinin de yolunu açmıştır.
Teknoloji, Cumhuriyetin temel ilkelerinden biri olan "çağdaşlaşma" hedefinin gerçekleştirilmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözü, Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanında ilerlemesine yönelik güçlü bir vizyonu ifade eder. Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan eğitim seferberlikleri, mühendislik ve bilim alanında yetişmiş insan gücünün ortaya çıkmasına zemin hazırlamış ve ülkemizin uluslararası düzeyde rekabet edebilirliğini artırmıştır.
Son yıllarda Türkiye, özellikle dijital dönüşüm alanında önemli adımlar atmaktadır. 5G teknolojisi, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi kavramlar, günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline gelirken, devlet ve özel sektör bu alanda ciddi yatırımlar yapmaktadır. Yerli yazılım ve donanım geliştirme projeleri, Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığını artırmayı hedeflemektedir. Özellikle genç girişimcilerin ve start-up'ların sayısındaki artış, inovasyon ve yenilikçiliği teşvik etmektedir.
Cumhuriyetin getirdiği değerler doğrultusunda, eğitim sistemimizin de yenilikçi bir anlayışla güncellenmesi gerekmektedir. STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) eğitimi, genç nesillerin teknoloji ile iç içe bir yaşam sürmelerini sağlamakta, onları geleceğin liderleri olmaya hazırlamaktadır. Bu bağlamda, okullarda ve üniversitelerde yapılan bilimsel araştırmalar ve teknoloji odaklı projeler, ülkemizin kalkınmasına büyük katkı sağlamaktadır.
Ayrıca, Türkiye’nin dijitalleşme çabaları, kamu hizmetlerinin daha erişilebilir ve etkin hale gelmesine olanak tanımaktadır. E-devlet uygulamaları, vatandaşların devletle olan etkileşimini kolaylaştırırken, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin pekişmesine de katkıda bulunmaktadır. Bu durum, Cumhuriyetin temel değerleri ile uyumlu bir gelişim sürecidir.
Sonuç olarak, Cumhuriyetimizin kazanımları ile birlikte, teknolojik gelişmeler Türkiye’nin büyümesinde ve uluslararası alandaki yerini sağlamlaştırmasında önemli bir rol oynamaktadır. Atatürk’ün bizlere miras bıraktığı çağdaşlaşma hedefi doğrultusunda, yenilikçi düşünce yapısını benimsemek ve teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmak, Türkiye’yi daha aydınlık yarınlara taşıyacaktır. Gelecek, bu değerler üzerine inşa edilen bir teknoloji ile şekillenecek ve Cumhuriyetimizin 101. yılını kutlarken, daha ileriye taşımak için hep birlikte çalışmamız gerekecek.