Değişen Değiştirilen Değerlerimiz

Toplum olarak eski alışkanlıklarımızı değiştiriyor muyuz nedir?

Evden sokağa, sokaktan caddeye..

Bizim bildiğimiz hiç bükülmeyen kimi anlayışımız vardı.

*

Eskiden büyüklerin yanında örneğin kahve içilmezdi,

Yani içilmezdi derken büyüğe karşı bir saygıydı bu hareket.

Öğretmen geldiğinde ayağa kalkılır bir yüksek not için o hareket ölçüt olurdu,

Bizden çok çok üste büyüklerin pantolonlarında ütü hiç eksik olmazdı, sakalıyla dolanan kimseyi göremezdik.

*

Öyle dar paça pantolonda yoktu

El feneri bir gereksinim değil o loş köy yollarında tesbih misali birer aksesuardı.

Muhabbetlerin bir ölçütü vardı, muhabbet karşıdakinin dinlemesine, dinleyeninde bir şeyler almasına sebep olurdu

Yudumlanan da, çiğnenen de ağızlarda hoş bir tat bırakırdı.

*

Televizyon o kadar çok yoktu, televizyonun olmasına da gerek,

Zira karşımızdakiler o kadar çok birikimliydi ki televizyon kadar iş görür, kendisini aratmazdı.

Birde eller tek tek öpülürdü, içtendi, samimiydi.

Şeker toplanılan bayramlar hiç bitmesin istenirdi.

*

Birlikte bahçedeki çalışmanın bile ahengi vardı, o bedenler kızgın güneşin altında hiç yorulmaz, akıtılan ter birer altın damlası gibi değerini korurdu,

Çocukluğumuzun da bir ahengi vardı aslında,

Neredeydi o böylesine doğalgazlı banyolar, leğenin içerisinde kafamıza yediğimiz tas bir yana gözümüze kaçan sabunun verdiği acı,

Ne ki hepsi birer değerdi, birer anıydı..

*

Düşünüyorum da; acaba üşümez miydik, hasta oluruz diye korkmaz mıydık, geç saatler sonra kalkılan misafirliklerden yola nasıl çıkarız diye niye endişe etmezdik?

*

Yıllar geçti, köprünün altından çok ama çok sular aktı

Türk toplumunda bazı değerler kendisini yitirdi değiştirildi kimi değerlerimiz,

Artık beyaz çoraplı büyük göremiyoruz sokaklarımızda, pantolonlar eskisi kadar ütülü de değil şimdi paçaları dar..

*

Muhabbet mi bilmem kaç metreden verilen selama bıraktı yerini,

Arkadaşlık mı? O sözcük çoktan rafa kaldırıldı,

Hele eleştirilmek ele batan dilken misali hiç benimsenmiyor bile, illa ki haklı illaki onun dediği olacak,

Sevgi, saygı, değer, estetik, sıklık, zarafet, metanet, hoşgörü, kısacası adam gibi adamlık aranır oldu,

Artık sokaklarda yüksek sesle bağıran insanları görüyorsunuz?.

*

Hatta hiç utanmadan sıkılmadan yere tükürenleri,

Sigara izmaritlerini sağa sola fırlatanları görüyorsunuz,

O eski muhabbetlerin yerini renkli camlara bıraktı,

*

O camların içerisinde silahlar patlıyor, kurşunlar havada uçuşuyor

Binbir entrikalı göstergeler insanın beynini bulandırıyor,

Bayram sabahları bile eski tadında değil,

Kucaklaşmalar ne kadar cılız.

O yenilen tatlıların ağızda bıraktıkları artık ne kadar ekşi,

*

Onun içindir ki ben hep eskileri ararım bu zamanda..

Eski anılarımı tazelerim,

Niçin eskisi kadar konuşmuyorsun dediklerinde,

Cebimden çıkardığım sigara tabakasına bakarım

Aynayı saklarım, çakımı silerim

Tarağımı temizlerim.

*

Cevap vermek yerine sadece dinler, buraya kadar anlattıklarımla çelişmemek adına sessizce yerimden kalkar giderim.