Nasıl da çıkacaktı bu karamsarlığın içerisinden, usulca yürüdü ve durdu, oldukça düşünceliydi. Akşamın soğuğu yüzüne yansıyordu, canı sıkkın ve bir o kadar da bitkindi.

*

Bir şeylerin ters gittiğini mırıldanarak cıgarasına sarıldı, derin bir nefes çekti bir an eski defterleri açmak geldi içinden, denizin sesine verdi bir yanını. 

*

Karanlığın içerisinde ıslık çalar gibi korkularını saklayarak paltosuna sarıldı, üşüdüğü soğuk değil yalnızlık bulvarının yüzüne çarpan nefesiydi.

*

Hayatta herkesin karşılaşabileceği zorlukların farkındaydı, bu zorlukları karşılamanın bir bedeli olduğunu hiçbir zaman unutmadı, çünkü o kudretli bir vicdanın son temsilcisi gibi yaptıklarını delil istemez diyerek herkesi inandırarak yola koyuldu. 

*

Ucuz bir söylem midir bu? Bazen dikenli, bazen gül bahçesiydi yürüdüğü engeller belki de koparmak isteyen ellere karşı hiçbir zaman savaşmaktan vazgeçmedi. 

*

Bu hayatın gerçek bir döngüsü gibiydi, bazen geriye düşmek itilip kakılmak olduğunu yadsımasa da düştüğü yerden kalkarak azimle koşmaya kararlıydı.

*

Belli ki ikna konusundaki kararlılığı onu bambaşka bir seçenek hale getirmişti çünkü o zaten bilinen gerçeğin üzerini kapatmak gibisini dedirten ihtiraslarının pençesine hiçbir zaman düşmedi, oturduğu yerden nasıl kalkılacağını bildiği gibi söylenen sözün nereye varacağını tartmadan sarf etmedi.

*

Bir anıttı, bir simgeydi, belli ki kendince ilke edindiği değerleri bırakmaya hiç ama hiç niyeti yoktu.



Sonra birden bire silkinerek geldiği yöne doğru yeniden yürümeye başladı ağır, ağır. Kaybedecek bir şeyi olmadığını anladığında üzerindeki yükün ağırlığını taşıyabildiğine olan inancını katlayarak taşıdı. 

*

İnsan bu, yuvarlak dünyada dimdik durmak zorunda diye biter bu maceranın sonu.

*



Hadi inkâr ediniz tekme yemekte var kimi zaman, kimi zaman düştüğü yerden kalkamamakta, hele düşmüşken yenilen yumruğun acısı başkadır, delil istemez.

*

Kayda geçenler, senden çıkan yeni bir mücadelenin fotoğrafını çekmek içindir. Güçlü olduğunda bu kez  düşünen sen olacaksın. Tekmelemek mi, yoksa el uzatmak mı? Dün bir ayna gibi yüzüne çarpacak.