Onca gaza gel,
Yaz, çiz..
Uç…
Ulan be! de içinden ben neymişim diye kükre..!






Yüz metre engelli de açık ara fark,
Maratonda tur bindiren..
Okyanusu bir kayıkla aşan,
Pupa yelken bir beyaz çarşaf..
Dalgaların boyu o biçim.
Kayıkta bir dirhem su..
Kızgın güneş,
En yakın kara bilmem kaç mil uzakta..
Guruldayan karın..






Nam, şan,
Şöhret…
En uçta o,
Büyük, kudretli, hatırlı,
Beyefendi, erişilmez,
Saygın, usturuplu,
Kolay kolay satmaz,
Bir adım önde olsa bile mütevazı,
Ekmeği bölüşen,
Abi, kardeş, 
Amca, dayı icabında,
Bir baba..










Muhtaç ellere yakın.
Kalbi sıcak,
Kurnaz değil akıllı,
Sinsi değil yakın,
Namert değil, mert.
Becerikli,
Çevresi geniş.
Dağ, taş adını yazıyor,
Güneş gibi parlak,
Sevilen, sayılan, sözünün eri..

Diyecektim ki,

Baktım hikaydeki gibi Don Kişot çıktı
Hedefi ne biliyormusunuz?
Karşısındaki yel değirmeni…
Bitti..