O emir, önüne geldi.
Müsteşar, Başbakan
Üstünde imzaları vardı.
*
Vicdanı olan herkes,
Emrin, ‘dokunmayın!, görmeyin, bi şey demeyine’ getiren sözcüklerden ibaret olduğunu okudukça anlıyordu.
**
Nasıl olur? diye de belki iç geçirmiştir.
Kıpkırmızı kesilenlerde vardı, bilemeyiz ki…
Kravatını gevşeten, ceketinin düğmelerini açan, gömleğinin uzun kollarını yukarı kadar kıvıran da vardır ne biliyorsunuz?
O hırsla, bir bardak suyu nasıl içtiğini bile hatırlamıyordur,
Oturduğu sandalyeden belki kaç kez hop oturup hop kalkmıştır oysa,
Müstahdem, çaycı, yazı işleri müdürü, il emniyet müdürü, jandarma komutanı,
Emniyet amiri,
İlk kez bu kadar gergin olduğuna eminim şahit olmuştur…
*
Geçen akşam,
Tv’de Cumhurbaşkanını dinlerken,
Aklıma bunlar geldi..
Erdoğan, çözüm süreci boyunca valilere, kaymakamlara yetkili herkese iyi niyet çerçevesinde dokunmayın, görmeyin, gibilerinden talimatlar verildiğini söyledi.
*
Düşündüm,
Çözüm süreci derken,
Biz kimi muhatap aldık?
****
Kaç kez anımsattık bu sayfalardan!
Sizin iyi niyet, hoşgörü, görmeyin dediğiniz kimdi?
Evinin sıvası düşmüş Mehmet Efendi mi?
Bankadan aldığı krediyi ödeyemeyen Süleyman Dayı mı?
Yolu yapılmayan köyün Muhtar Hıdır’ı mı?
Yıllardır su bekleyen mezranın Mahmut Ağası mı?
Traktörüne lastik alamayan Bilal amca mı?
Vallahi öyle olsa,
Sorun kökünden haledilirdi.
*
Çözüm sürecindeki taraf düpedüz askere polise kurşun sıkan binlerce cana kastetmiş, öldürmüş, hainlerdi.
14 yıldır iktidar da olan AKP hükümetinin pek kıymetli, maharetli yöneticilerinin bunu bilmemesine imkân var mıydı?
**
İşte Oslo,
Habur,
Çadır mahkemeleri,
Dolmabahçe,
Diyarbakır’da okunan bölücübaşının bildirileri,
İmralı,
Tutanaklar..
Bebek katilinin odasına yapılan cibinlikler.
Ve kazılan hendekler,
Yığılan eve, parka, sokağa, yeraltına tonlarca silah.
Bunların hepsi bölge halkına barışı huzuru bu ülkeye sulhu selameti getirebilirmiydi?
Benim dinlediğim Cumhurbaşkanını da dinleyen pek sevgili gençler ertelenen derbi yerine keşke o soruları sorabilselerdi..
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar