Yaşım o yılları dün gibi anımsıyor.
2002 seçim öncesi duayen gazeteci televizyoncu Uğur Dündar bir tv kanalında
Meclise girmesi muhtemel iki parti lideri
AKP - CHP liderlerini (Erdoğan - Baykal) konuşturuyor.
2016  Türkiye’sine daha çok vardı,
2002’de AKP kazandı.
2007’de 2002’den yıpranmış zannedilecek AKP daha güçlü gelmişti.
Cumhuriyet mitingleri Tuncay Özkan başkanlığında gümbür gümbür geliyordu,
AKP’nin niyeti az buçuk anlaşılmıştı,
AKP, 2007’de de durdurulamadı,
Çırak, kalfa olmuştu….
Derken Ergenekon, Balyoz patladı,
Tv’lerde acaip acaip adamlar konuşmaya başladı,
Gündem değişti
AKP,  görüşmeler yaptı,
‘Barış süreci’! dedi.
Analar ağlamayacaktı.
2011’e gelindiğinde,
Şu Dolmabahçe Atatürk Cumhuriyeti’nin manevi yeri neler gördü neler!
Büyükanıt’la Erdoğan’ın görüşmeleri kıyamete kadar sır kalacak konuşmalara şahit oldu.
2011’mi?
Yine AKP kazandı.
17-25 patladı
AKP bu kez köşeye sıkışmıştı,
Hisseden bakanları gördü bu ülke,
Montaj yapılmıştı?
Altına Mercedes verilen savcılar suçlu, ne istediler de vermedik denilenler düşman ilan edildi.
2011’den 2016’ya o kadar çok şey gördü ki Türkiye,
2016’nın Mayıs ayı başında seçilmiş Başbakanı Cumhurbaşkanı görevinden aldı.
Uzun uzun yazıp sizi sıkmayayım.
2002’den 2016’ya AKP, ne hikmetse bunca yanlışlarla dolu siyaseti üzerinden hep kazanan parti oldu.
Ve baktım;
Tv’ler Binai Yıldırım’ın esprilerinden söz ediyordu,
Niye böyle oldu derseniz,
Onu anamuhalefet CHP’ye, muhalefet MHP’ye hatta HDP’ye sorun.
İkisi genel başkanlarından biri terör örgütünden bir türlü yakasını kurtaramıyor
65. Hükümet kuruldu.
Bakanlar, başbakan, bakmayanlar, gülümseyenler, tebrik edilenler derken,
Aile Bakanının yaşı söylenirken,
Van’dan 6 şehit haberi daha geldi.
Eee, biz daha ne konuşuyoruz o zaman?