Siyahi başkan Obama,
Elini cebine atmış,
Kasım kasım kasılarak yürüyor.
Hava güneşli,
Beyaz gömleğini dirseğine kadar sıvazlamış, sırtında ceketi, rahat…
Etrafında birkaç CIA ajanı güya korumalık yapıyor.
Zaten kim ne yapabilir ki?
Başkan keyifli.
Dünyanın en güçlü devletinin başkanı.
Çıkarcı.
Özgürlük ve demokrasi ancak kendi çıkarlarına uygunsa geçerli..
Ne diyecektim!
Başkan yürürken birden yönünü yol üzerindeki kafeye yöneltiyor,
Kahve alacak.
Ağzında sakız varmış gibi İngilizcesiyle, halkını selamlıyor..
Halk sanki çok enteresan bir şey görmüşler gibi, sanal gülücüklerle başkanı selamlıyor, heyecanlanıyorlar.
Dünyanın en büyüğü ABD’nin bundan daha iyi reklamı şam da kayısı olurdu..
Ve ben bu görüntüleri elektrik parasını cebimden ödediğim TRT’den izledim.
Sanırım, yerel seçimlerden önce bir zaman dilimiydi.
Nereye geleceğim!
Emperyalist Amerika dünyanın altını üstüne sözde barış, dostluk, kardeşlik gibi ama aslında hepsini ihlal eden kendisi değilmiş gibi göstermelik propagandasının TRT’den yapılmasına üzüldüm.
Çünkü gerçekten ABD sokağında sırtında ceketiyle gezen Başkan Obama’nın memleketi değildi.
Bi taraftan bize bunlar yutturulurken,
Hemen yanı başımızda patlayan bombalar, vızır vızır geçen mermiler, gelen onlarca şehit haberi, yarına ne olacağını bilmeyen bir ülke Türkiye’nin bir vatandaşı olarak ben düşünüyorum…
Bu gidişat nereye?
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar