Günlerden pazar.
Canım dışarıya çıkmak istemiyor.
Yağmur o biçim bastırdı…
Gümüşhane’ye doğru açılıyorum elimde telefon,
Dostlar biraz daha sitemkâr.
Bastırın biraz!
Telefonun öbür ucundaki ses;
‘Elinde salladığı doğalgaz faturasının gizemini anlatıyor’
Zamlı…
Gümüşhane insanı dertli.
Tıpkı pazar günü cama vuran İstanbul yağmuru misali..
Kış günü gibi karanlık.
Gümüşhane insanı doğalgaz geldiğine mi yoksa katmerli ödediğine mi sevinsin, yansın!
Koza Altın işçileri geliyor aklıma.
Gümüşhane’yi düşünüyorum.
Bir şehirde hep aynı kişiler neden konuşur, onu düşünüyorum
O işçilerin evindeki sıkıntılar geliyor.
Belki çocuğuna süt alacak parası yok işçi kardeşimin.
Gümüşhane haberlerini okuyorum.
(Se…sa) ile başlayan temennileri diziyorum sıra sıra.
Gümüşhane’ye renkli bir çizgi çekiliyor.
Ucu belli değil.
İnsanların suskunluğundan söz ediyorum Gümüşhane’de,
Artık konuşmaya dahi usandığı şehirden söz ediyorum.
Mücadeleyi neredeyse bıraktıklarından..
Geleceğe dönük hiçbir ümidinin kalmadığından söz ediyorum.
Bu şehre kış mevsimi hüzün gibi çöküyor.
Uzun süre gidecek sessizliğe büründü Gümüşhane.
Kelkit’e 2015’de değil, 2016’da doğalgaz hattının geleceğiyle sevinemez Gümüşhane,
Askeri birliğin ha taşındı taşınacak beklentisiyle ömür çürütemez Gümüşhane.
Verdiğini almak zorundadır Gümüşhane..
Süleymaniye’yi dışarıda arayamaz.
Zigana’ya umut demez.
Tren yolunu düşleyemez Gümüşhane.
Havalimanı için takvime bir çizik daha atamaz.
Gümüşhane’ye doğru çıkın bir kere,
İster bir pazar günü yalnız,
İster Zigana’dan aşarak
Orada bambaşka bir hayat göreceksiniz.
Soğuk bile sizi üşütmeyecek.
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar