Bazen kelimeler yetmez… İçimize sinen kırgınlığı, yıllardır sırtımızda taşıdığımız sahipsizlik duygusunu anlatmaya. Trabzon’a kadar gelen iki bakanımızın, tünelin öbür ucundaki Gümüşhane’ye uğramadan dönmesi işte o hissi yeniden ve derinden yaşattı.

29 Ağustos’ta memleketi Trabzon’a giden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun ziyaretini umutla izledik. Ardından 31 Ağustos’ta Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın Trabzon temaslarını. Elbette ki işlerinin gereğini yaptılar, bunda en ufak bir tereddüt yok. Ancak gönül isterdi ki, tünelin öbür ucunda duran Gümüşhane’ye de bir selam vereselerdi.

Bu şehir, iktidar partisine kuruluşundan bugüne en yüksek oranda destek veren illerden biri oldu. Sadece seçim zamanı değil, her zaman devletin yanında durdu. Fakat karşılığında görmeyi beklediği ilgi ve samimiyet bir türlü nasip olmadı. İşte tam da bu yüzden, iki bakanımızın şehrimizi teğet geçmesi yalnızca üzüntü değil, bir sahipsizlik duygusu da yarattı.

Gümüşhane’nin tarımda ve ulaşımda yaşadığı sorunlar ortada. Bu sorunların çözümü için Bakanlarımızla kurulacak diyaloglar belki yeni umutlar doğuracaktı. Ama olmadı… “Acaba biz de hükümetin planlamasında var mıyız, geleceğe dair bir yol haritamız olacak mı?” gibi sorular cevapsız kaldı. Çünkü Bakanlarımız tünelin öbür ucuna geçemedi.

Evet, Trabzon büyük bir şehir. Ekonomisini, nüfusunu, altyapısını tamamlamış bir komşumuz. Ancak Gümüşhane de bu ülkenin bir parçası. Cumhurbaşkanımızın defalarca övgüsüne mazhar olmuş, sadakatini ve desteğini göstermiş bir il. Eğer böylesine bağlı bir şehir, bakanların ziyaret takviminde yer bulamıyorsa, bu şehirde yaşayanların içini kaplayan sahipsizlik duygusunu kim inkâr edebilir?

Bizim meselemiz kırgınlıktan öte. Bizim meselemiz varlığımızın görülmesi, sorunlarımızın duyulması, sesimizin Ankara’da, Trabzon’da, her yerde işitilmesi. Çünkü biz de bu ülkenin geleceği için alın teri döküyor, sabırla bekliyoruz.

Tünelin öbür ucunda kalan Gümüşhane, artık görmezden gelinmemelidir. Çünkü bu şehir, umudunu kaybetmeyecek kadar sabırlı; ama unutulmayı hak etmeyecek kadar da değerlidir.