Sayın bakan Fikri Işık, 
Feshane Tanıtım Günleri (2014 Mart)  kürsüden yaptığı konuşmada, Gümüşhaneli işadamlarına seslendi, yatırım çağrısında bulundu.




Siyasetçi kimliğini bir kenara bırakırsak bakan Işık’ın bu çağrısını duyusal bir konuşma olarak o gün yorumlayabilmiştik..
Zira sayın bakan da biliyor ki,Gümüşhaneli işadamı memleketi için kılını kıpırdatmıyor.




Hali vakti yerinde olan bir elin parmaklarını geçmeyen isimler diyelim onun dışında Gümüşhaneye gelen kaç isim var?
Yatırım var?




Biz iş adamı deyince tesis kuran, işçi çalıştıran, dolayısıyla üreten, üretirken de hem kazanan hemde kazandıran bir sistemden söz ediyoruz.
Yoksa iki tuğla dizip kenara çekilmek değildir söylediklerimiz.




İşte görüyorsunuz bu yüzden Gümüşhane tamtakır, kuru bakır.
Koca Sanayi Bölgesi yatırımcı bekliyor.
Kapanan tesisler işletmeci arıyor.
Arıyor ama ortada görünen bir şey de yok.




Bu konu ile ilgili olarak Gümüşhaneli çok saygın bir işadamına sebep sonuç ilişkisini yönelttiğimde,
Kar olmadan yatırım olmaz demişti.
Kısacası risk almıyor bizim işadamları.




Mantıklı diye düşünülebilir ancak bu şehrinde bir yerden başlaması gerekmiyor mu?








MEVCUTLAR NE OLACAK?






Gümüşhanede böylesine bir tablo varken peki eldeki mevcutlar ne olacak?




2014 yazını Gümüşhanede geçirdim.
Baktım ve yerinde tespit ettim.
Onlarca tesis, binaya br sihirli eli bekliyor.
Trilyonlarca değeri olan binalar çürümeye başlamış.
Kapısında ateşler yakılıyor.
Bir inat var anlayacağınız.




Hadi sen gelmiyorsun, mevcut kaynakların kullanımında başı kuma gömmek neden?




Gerçek şu!
İşadamı gelir yatırım yapar ancak kar elde etmeden Gümüşhaneye gelmez.




Bir de madalyonun öbür yüzü var,
Bizim işadamlarımız nedense birazcık reklamı da seviyor.
Görüntüden hoşlanıyor.
Yani birilerine yakın olmak için adeta can atıyorlar.
Kartvizit demeyeyim ama cesur bir hamleleri yok, bir çekingenlik içerisinde.




Hadi biz söyleyelim,
Elini taşın altına sokmuyor.
Uzaktan davulun sesi hoş geliyor anlayacağınız.