Sevgili okurlar;
Uzun bir aradan sonra karşınızdayım.
Bir süre kafa dinledik diyelim.
Malum iş güç; köşe yazısı derken yoruluyor insan.
İşte yine sizlerle buluştuk.
Memleket bıraktığımız gibi.
Tatilde biraz dinlendik tabi gözlemlerimizde oldu.
Karadeniz’deydik.
Karadeniz bölgesinin içler acısı haline tanıklık ettik.
Memleketin her tarafında olduğu gibi orada da her şey adeta kilitlenmiş durumda.
Sözü gençlere getireceğim,
Onlarca muhatap olduğum genç öğretmenler atanamamanın ızdırabını yaşıyor.
Hani yerli ve milli sözü şu günlerde moda ya,
Atanamayan öğretmen kardeşlerimi o cıvıl cıvıl insanları görünce inanınız kahroldum.
Tarım zaten bitmiş durumda,
Köyler boşalmış,
Yaylacılık ölmüş.
Hele terör korkusu Karadeniz yaylalarında hissedilmeye başlanmış…
Biz oralardayken önce Giresun Güce sonra Tirebolu Arslancık köyü.
Neler oluyor diyesi geliyor insanın…?
Karadeniz’de terör nasıl bu kadar eylem yapabiliyor sorusuna da cevap aramak isterim!
Karadeniz’in umududur fındık ve çay;
Fındık 11 ila 12 TL arasında alıcı buluyor.
Lakin vatandaş biraz daha artsın diye şimdilik fındığı tüccara emanet etmiş.
Çay’dan umut kesilmiş,
Kurusunu tüketim için alıyorlar o kadar.
Hayvancılık mı?
Geçiniz!
Etin kilosu 40 TL’ye dayanmış..
Değerli okurlar;
Memleketin en güzel köşesi diyorum Karadeniz Bölgesini hiç bu kadar karamsar görmemiştim,
Bölük pörçük.
Rize’de Atatürk heykelini dert edinen belediye başkanından su sorunu ile kıvranan köyüne kadar,
Bir teşekkürü bile çok gören siyasetçisine kadar,
Birbirinin yüzünü görmekten bıkmış esnaf kadar tıkanmış Karadeniz Bölgesi, Allah’a emanet.
Yukarıdakilerin dertleri tabi ki bitmiyor…
Olan vatandaşa oluyor!
Karadeniz bitiyor.
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar