Sevgili okuyucularım,
Bir 'dokunulmazlık' davasıdır gidiyor!
Başbakanımız emri verdi, BDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istedi.
Meclis harekete geçti, şimdi tartışılıyor.
Önce meselenin başına gelelim;
Geçtiğimiz yaz aylarıydı.
Yine kahpe terör kurşunlarıyla onlarca Mehmetçiği şehit verdiğimiz günlerdi.
Tunceli'nin bence CHP'li olmayan (kendiside itiraf ediyor) milletvekili Hüseyin Aygün kaçırılmış, ortam gerilmişti.
O günlerin ardından iktidar ile muhalefet arasında yaşanan gelişmelere BDP'li bazı vekillerin bebek katili terör örgütü elemanlarıyla kucaklaşması eklenince ortam daha da gerildi.
Bu anlaşılmaz bir şey di,
Devletten maaş alan ekmeğini yiyen sözde Kürt kökenli vatandaşımızın sözcüsü görülen BDP'liler hainlerle kucak kucağa sarılmışlardı.
Bu görüntüler,
Tarihe bir utanç abidesi olarak kazındı.
Koca Türkiye devleti meclisine hem bunları sokacak, bunlarda dağda teröristlerle kucaklaşacaktı.
Öyle ki içlerinden bazıları kahraman Mehmetçiğe kurşun sıkan ellerdi.
Ve bu elleri kucakladı BDP'li vekiller.
Şimdi soruyorum!
Dokunulmazlık zırhına bürünmüş vekil, dağdaki teröristle nasıl sarılırda bu özgürlük mücadelesi olarak ifade edilir.
Elbette dokunulmazlık denildiğinde TBMM çatısı altında olabilir de,
Bu milletin devletin askerine kurşun sıkmış teröristi kucaklayan siyasetçisi için uygulanabilir mi?
Böyle rezalet olmaz diye düşünüyorum.
Devletin vekili, yediği kaba tüküremez
BDP'liler muhakkak yargı önünde bunun hesabını vermelidirler.
BDP'lilerin kırdığı ceviz kırkı geçmiştir anlayacağınız.
Bir sözümde anamuhalefet CHP'ye.
Dokunulmazlık noktasında belki istekleri makul görülebilinir,
Ama teröriste sarılan bir siyasetçiyi haklı gibi göstermeye çalışmasını bunu dokunulmazlık gibi algılayamaya çalışmasını ve TBMM'de herkesin bu işten arındırılması gibi açıklamalarını biraz popülist bir yaklaşım olarak algılıyorum.
Evet dokunulmazlıklar kaldırılmalıdır,
Fakat BDP'li vekillerin ortaya koyduğu tablo da cezasız kalmamalıdır,
Öyle ki bu itiraf bir şovenist ifade değil, hepimizin inanıyorum ki ortak sesidir diye düşünüyorum.
Başkaldırıya güçlü Türkiye Cumhuriyeti kendisine yakıştığı gibi cevap vermelidir.
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar