Çok sevdiğim sözüne önem verdiğim değerli duayen bir gazeteci büyüğüm ile sık sık konuşurum.
Gündemi çeyrek asrı geçen gazetecilik deneyimiyle anlamaya, yorumlamaya çalışırım.
Kendileri bazen takılır,
‘Var, var sen de gazetecilik adına bi şeyler var’
Ben mahcup bir halde estağfurullah der sözünü kesmeden dinlerim.
Uzun sohbetin konusu kör siyasetti bu kez.
Sahi biz çok partili siyaseti yaşamaya başladıktan bu tarafa ne gördük?
Yani,
İktidarda olanlar mutlak benim dediğim doğrudur,
Muhalefette olanlar ise mutlak iktidarın yaptıkları yanlıştırdan başka ne söylüyorlar!
Yerel, ulusal hangi noktadan bakarsanız bakın ülke de siyaset tıkanma noktasına gelmiştir.
Tartışmalar sığ ve artık bıktırıcı noktadadır.
Sorunlar güya uzlaşılarak çözümlenir görüntüsü verilmesine karşın artık kimsenin ülkede olup bitenden umurunda olmadığı da aşikârdır
Siyasetçi ha,
Yönetme ha,
İnanmıyorum! diyesim geliyor.
Kendi doğrularından bakarak bir yönetim anlayışı oluşturmaya devam ettikleri sürece bir arpa boyu yol alınmayacağı zaten biliniyor.
Meseleyi çözmek yerine sürekli çatışarak sürekli karıştırarak yapılan siyasetinde sonu gelmez.
Nitekim
Kaç yıllık tek parti iktidarında
Başta ekonomi olmak üzere hemen hemen her alanda tıkanan yönetim anlayışı ifade etmeye çalıştıklarımızın bir göstergesi değilmi?
14 yıl önce daha kötü yönetilen bir Türkiye iddiasıı göre daha iyi bir Türkiye yapma adına yola çıkan iradenin daha kötü yönetilen Türkiye’yi bile arattığını ne yazık ki itiraf ediyorum.
Eh, kör siyasetin de getirisi bu oluyor.
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar