Kuşkusuz herkes ekmeğinin peşinde.
O şunu demiş, bu bunu demiş,

Gerçek ne?
Koza Altın işçisinin cebinde kırk para yok.
Şimdi şu saatte biz sen ben o neredeyiz?
Belki parlak lambanın altında kahkaha atıyoruz?
Belki önümüzde bi tepsi baklava..
Belki demli bir bardak çayla dostlarla muhabbetteyiz,
Oysa Koza Altın işçileri Ankara’dan, Gümüşhane’den gelecek hayırlı haberi bekliyor.
Kusura bakmasınalar bi tabir kullanacağım kimse üzerine alınmasın.
Dağda eşeği kurt yermişte derdi evi bulurmuş 
Koza Altın Gümüşhane’de dün bir numaraydı,
Şimdi son sırada..
Yani Gümüşhane ekonomisine vurulan bir darbenin acısını yaşıyor.
İşçi kardeşim bırakalım siyaset çekişmesini bi tarafa
Ekmeğinin derdinde,
Çocuğuna süt alacak paranın hesabını yapıyor.
Belki üç kuruş belki beş kuruş
Ama derdinde işte..
Koza Altın işçilerinin dramı öyle ‘tamam, inşallah, hallederiz!’ masallarıyla geçiştirilemez,
Daha kötü sonuçlar doğurmadan önlem alınmalıdır.
Gümüşhaneden bu konuda iyi haberler bekliyoruz.
Vekiller, siyasetçiler, idareciler, yöneticiler bi daha düşününler.
Kapıya kilit vurmak mı? yoksa açmak mı? daha zor..
Koza Altın için yapılacak çok şey var,
Her şeyden önce düşünülmesi gereken işçi grubu..
Çaresiz, dertli, ekmeğinin peşinde olan işçilere sahip çıkmak hepimizin görevi olmalıdır.
Zaman çok geç olmadan..