Hep aynı şarkıları çalar radyolar, hep aynı türküler dilden dile dolanır cızırtılı düğmesini bir o yana, bir bu yana çevirdiğinde.
 *
 Hikayelerinde farklılıklar olsa özlemler bellidir.
 Bizim işimiz şu bilinen meşhur buzağı hikâyesi değildir hani, ne yapabiliyorsunu eklemektir söylediklerimizin kıyısına.
 *
 Farkında mısınız?
 İnsanlar artık daha şiddetli mazereti yüksek, bir söylenmeye başladı, gün gün ağrıları biraz daha arttı sanki.
 *
 Merhem olma adına çaldığı kapıda yüzlerine kapanmaya başladı, kapalı kapılar arasında yapılıp çizilen hesaplar yüzünden.
 *
 Eskiden hep hal hatır sorma vardı, yüzler bir başka hoş gülerdi, eller öpülürdü tek tek, eller dostça sıkılırdı.
 *
 Gelenler güler yüzle karşılanır, hiç bitmeyen sohbetler sabaha dek sürsün istenirdi her daim..
 *
 O gönüllerin feri soldu sanki, o umut çiçeğinin kökü koparıldı, o güzel günlerin altına haset odunu atıldı sanki.
 *
 Samimiyet kazanının altında artık düşmanlık ateşi yükseliyor.
 Çoğu zaman düşlüyoruz
 Mazi geliyor gözlerimizin önüne, çok eskiden bize anlatılan hikâyeleri yeniden çınlatıyoruz kafamızda..
 *
 Ne demek istemişti, ne demek istiyordu ya da ne içindi bu feryadı figan?
 Bir türlü kuramadığımız hesabı şimdi makinalarla bile yapamıyoruz..
 *
 Çağırdığımız ilham perileri bile artık tersini söylüyor,
 Söyleuen kendi adına bir ders çıakrmışmıdır bari
 Söylerken acaba inandırıcı mıdır?
 Sürekli tekrara ettiği doğruların neresindedir zihni,
 Neresindedir hayatın herkese eşit bakan yönünde!
 *
 Bir ataerk gelenek midir bu!
 Geçmişte tarttığı, şimdi hediye etmek istediği doğruluk kılıcını kınından çekme hissi midir?
 Savurduğu yerlere birer iz mi bırakmak ister..!
 *
 Bilmez mi yapınmadıklarıyla ve de bırakamadıklarıyla zihinleri de gönülleri de vicdanı da kanatır.
 Tanıyamıyoruz artık onları, o ikiyüzlü maskeleri, o tebessüm edipte zehirli sarmaşık gibi çepeçevre sarmalayanları
 Tanımlayamıyoruz..
 *
 İnsanlık insanlığa adamlığın kitabını yazmak için var edildi.
 Düşünceler, tartışmalar, çekiştirmeler, birbiri ardına kayıp giden gerekçeler,
*
 Hepsinin bir tarafı boş
 Hepsinin içerisinden inandırıcı bir şeyler gelmiyor.
 Biz buna masumiyet teranesi diyoruz.
*
 Yüz bir o kadar geçen yılın tersine dönmeyen yüz,
 Utanmadan, sıkılmadan ve bıkmadan isteyen vicdan.

