Ceketi, gömleği, varsa kasketi
Ki;
Olurdu…
Köyün bir numaralı ismiydi.
Muhtar geliyor denildi mi?  sanki Başbakan karşılanıyormuşçasına esas duruşa geçilirdi.
Mührü sanki silahıydı.
Avcı yeleğinin sağ alt cebinde taşırdı.
Beyaz kolalı gömleği eksik olmazdı.
Saç perçeme girmişse anlayın ki garagol kumadanı ile iki lakırtı etmeye gidiyordu.
Malum muhtardı..
Çok iyi anımsıyorum köy de muhtarlık seçimi olduğunda yer yerinden oynardı.
Bi ara elektrik parasını siz toplayacaksınız diye  karizma çizdirilmeye çalışılsa da muhtar köy için abideydi.
Yerinden kolay kolay kımıldatılamazdı.
Köy dolmuşunun önünde oturur, hökümetin…! diye başlayan sohbeti can kulağı ile dinlenirdi.
Muhtar köyde bir anlaşmazlık çıktığında hakem gibiydi.
Düdüğünü çalar ortalığı yatıştırırdı.
O zamanlar köyde de kentte de sükunet olduğu için ara sıra tabancası var! diye haberler giderdi..
Olsun du muhtardı işi hökümete yardımcı olmaktı..
Şimdilerde Muhtarların 12 Ağustos 2014’ten bu yana görevi de değişiverdi,
Muhtarlar Ankara’dan beri gelmez oldular.
Sanki ‘artık köy de işiniz yok; bundan sonra Ankara yeni adresiniz’ dedirtircesine 9. toplantıya katıldılar.
Malum, gene erken seçim var!

Bi tavsiyem var benim;
Hazır Saray’da 1150 oda varken boşuna gidip gelmesinler,
Muhtara da yazık onca harcanan zamanada.