Yağmur yağmıyorsa
Bulutlara kızmak mı gerekir?
Bilemedim....
Yine de her günün bir umutla doğduğuna şahitlik edersiniz.
Güç bela beliniz çıtırdayana dek…
*
Yaşam sizi alıp götürüyor bir yerlere,
Kara toprak çağırıyor
Bir koşuşturmacadır gidiyor umarsızca
Çaresizce bakıyorum…
*
Herkes kendince bir yerinden çekiştiriyor;
Zorlukların
Kimi az çekmiş, kimi çok, kimi hayat boyu..
Kimi acımasızlık girdabının içinde dönüp duruyor, sonu yok.
*
Her gün yeni bir şey öğreniyoruz
Hani demiş ya ünlü düşünür
Bildiğim şey
Hiçbir şey bilmediğim diye
Yani yaşadıklarımızın arasından kopup geçenin
Hiç bilmediklerimizin olması sizi şaşırtıyor mu?
Beni, hayır!
*
Sonra düzmece gülüşlerin
Gelip geçici olduğunu
Bir dost elinin her şeyden çok daha fazla gereksinim olduğunu duymayan
Bilmeyen var mı?
*
Belki bir gün çıkar gelir diye
Umuda sarılanlara
Selamınızı da esirgemeyiniz ne olur?
Bunları neden anlatamıyorum?
Galiba gelip geçen zamanı durduramıyorum
Hepsi bu.
*
Bugün göçmen kuşların çığlıkları gibi
Elimizin altından kayıp giden değerleri bulamıyoruz bir daha
O eski neşe yok,
O eski şarkılar,
O eski sohbetlerde bir yere kadar
Silinip gitmiş.
*
Bir ümit bekliyorsunuz da
Sarı albümlerin arasında tozlanmış duruyor işte!
Gördüğünüz gibi
Kıyıda köşede yaşanmışlıkların hepsi
Fotoğrafın kenarı kıvrık,
Kapanmış perde gibi hayatın.