Üzülüyorum,
Gözüm uzaklara kayıyor,
Martıları dinliyorum,
Simitçinin morali bozuk,
Her sabah çöpü alan temizlik işçisi bu sabah ortalıkta gözükmüyor
Yollar, ıslak bomboş..
Komşu bakkal düşünceli,
Dolmuşcular da öyle….
Servis çeken Hasan’ı farklı mı sanırsınız!
Köşedeki kuruyemişçi bugünkü alışverişten memnun değil,
Fırıncının camındaki ekmek soğuk…




*





Ne yazalım?
Bu kış daha mı soğuk ne?
Kösele ayakkabımın rengi soluk.
Karşıdan karşıya geçerken bile acele etmiyor insanlar artık
Öyle düşünceliler ki;
Lamba umurunda bile değil.
Kirlenen dünyanın azıcık nefes alınabilen köşesine kaçabilmek,
Gözyaşlarının akmadığı bir kenarında tutunmak,
El çırpan çocukların yüzlerindeki gülümsemeleri okşamak,
Hayal oldu bilesiniz.
Barışı, dostluğu zaten unuttuk,
Zaten unuttuk komşumuzla gecelere kadar uzayan sıcak muhabbeti,
Zaten unutturdular bize biz olmayı…






***







Ne yazalım?
Gecenin karanlığına dalan bizler,
Sabahın ilk ışıklarıyla kör kuyuya düşmüş gibi yapayalnızız,
Omuza konan el soğuk,
Simitin tadı bozuk,
Ayran acı,
Çayın demi kaçtı,
Salep buz gibi,
Çorba buz…
Buna yaşamak denirse,
Yazmaya gerek yok o zaman..