Bir bayram daha bitti

Ne anladınız?

Çocukluğunuzun Kurban Bayramlarını özlüyor musunuz?

**

Şu 9 günde kaç eve kaç kilo et gitti?

Bayramlar öteden beri kucaklaşma, yakınlaşma ve kırgınlıkların yok edilmesi ile özdeştir;

Hey hat!

Mübarek, yüce dinimizin emrettiği bu kurala kim ne kadar itaat etti?

**

Sanki mesafeler daha açık,

Sanki karlı dağların başı daha bir dumanlı…

*

Şimdi yazın tam ortasındayız

Temmuz.

O muhteşem yaz günlerinin en iyisini yaşıyoruz

Ne ki benim aklım unutulan, vurulmayan sessiz loş odalı evlerin kapılarında.

*

Kucaklaşmayı unutmuş yüzlerin neler hissettiğinde!

Geçmeyen, gelmeyen, görmeyen, bilmeyen istemeyen vicdanın neleri istediğinde?

Tartıyorum, çarpıyorum elimde bir şey kalmıyor.

**

Oysa ne güzel konuşuyoruz değil mi?

Hepimiz sahiyiz,

Hepimiz sıcacığız,

Hepimiz her zaman en iyisini biliyoruz

Kocaman kocaman gidiyoruz öyle.

*

Aslında biz başladığımız yerde, bir labirentin içinde dönüp duruyoruz farkında değiliz,

Çok iddialı bir söz değil bu

Yaşamım boyunca iyilikleri yaşamaya yaşatmaya gayret ettim.

Çevremde, sağımda solumda hep iyiliklerin olmasını istedim.

Verdiğim mücadeleden son derece mutluyum.

Türkiye’nin en saygın yerleşim alanında emekliliğin tadını çıkarıyorum,

Bunu bir imtiyaz olarak değil ilmik ilmik ulaştığım zorlu yaşam mücadelemin bir karşılığı olarak görüyorum.

*

Kesinlikle şımarmadım

Haddimi bildim

Sözümü esirgemedim, esirgemem de

Varsa bölüştüm

Yoksa yok dedim

Hayat felsefemi her zaman gerekler üzerine kurmaya çalıştım

Gördüm ki çeliği kimse bükemiyor

Gördüm ki kim dik durursa; eğri belasını buluyor.

**

Velhasıl mirim

Aklım geçip giden şu 9 günlük kocaman Kurban Bayramı tatilinde kaldı.

Ne dedik, nasıl düşledik, nasıl bitti?

Bayram mı ettik, yoksa gönülleri mi terk ettik?

Takdiri sizlere bırakıyorum.

Ortaya karışık yazdım

Mutlu olacağınızı düşünüyorum

Aklınızdan bunları çıkarmayacağınızı umuyorum.

Kalın sağlıcakla…