Hepimiz insanız,
Hatasız kul olur mu?
Günlük yaşamımızda yüzlerce yüzle karşı karşıyayız.
Övülmek güzel de,
Eleştiriyi hazmedemiyoruz.
Yani insanoğlunu,  un yağ, şeker gibi helva yapmaya mecbursun,
Düşünsenize,
O helvanın içinde akıl mantık olmaz diyor ama azıcık tuz oldu mu?
Ortalık kaynıyor sanki.
Gazetecilikte böyle bir şey herhalde,
Övgü bize ters geliyor.
Çünkü övülmek için değil, Gümüşhane’ye bir şeyler katma adına yola çıktık
Yazarız, yazarım çoğu zaman.
Bir bakarım ki,
Övgü dolu sözlerin hepsi bir parmak bal misali.
İnsanlar güzel konuşunca bir gariplik seziyoruz.
Yani birbirimizin kuyusunu kazmak daha çok hoşuna gidiyor insanların.
Gelen mesajlara bakıyorum,
Hepsine hak veriyorum..
Ancak bazı eleştiriler öylesine basit, cıvık ve konudan öte hiçbir şeyi andırıyor.
Dedim ya övülmek güzel bir şey ama eleştiri yaparken de pisletmek çok daha kötü bir şey.
Sevgili okurlar,
Bizi elbette eleştirin,
Ama eleştiri boyutu eğer hakarete varırsa bunun hukuki bir süreci olacağınıda unutmayın.
Bu benim için olduğu gibi sizler içinde geçerli bir konudur.
Gazeteci olmak kadar okuyucu olmakta sorumluluk gerektirir.
Bizi herkes beğenmeye bilir böyle bir iddiamızda yok,
Fakat bize yöneltilen eleştiriler sınırı aşarsa vereceğimiz cevap kimsenin hoşuna gitmez.
Bu gazeteye neredeyse on yılımı verdim.
Hiçbir zaman utanacağım bir şeyde yapmadım.
İddia ediyorum,
Bu haber sayfası Gümüşhanelilerin destekleriyle büyüdü.
Bunu inkar edemeyiz.
Fakat lütfen küçücük ve aklınızın bir kenara yazarak not edin,
Konuşurken, yazarken, düşünürken hiçbir zaman insan olduğumuzu unutmayalım!
Bakınız, insan diyorum.…İNSAN!