Karga tilki hikâyesi,
‘Gak!’der karga,
Peyniri tilki yer,
Çünkü karga salakça bir iş yapmıştır örneğin,
Ağzında peynir varken ‘Gak!’ denilmeyeceğini bilmesi gerekirdi,
Ama dedik ya,
‘Salak işte!’
La Fontaıne’in masallarını okuyanlar bilirler,
Karga, kargalığını yapmasa, tilki tilki olabilir mi?
Ya da karga peyniri ağzında başka yerde taşıyamayacağına göre, ‘gak’lamama psikolojisini de iyi bilmeliydi örneğin…
Ben bazen bu tür gaklayan kişileri görürüm zaman zaman,
İşi gücü kargalık yapmaktır,
Tilkilik rolüne de soyunur zaman zaman.
Ama salakça işler yaptığının farkında değildir hani,
Çünkü anlama kabiliyeti yoktur,
Sadece sırıtır,
Sadece iş olsun diye tırmalar..
Ben üzülürüm.
Bu tip karga karakterli canlıların varlığından utanırım,
Çünkü ne kendine ne de çevresine hayrı dokunur,
Yüce Rabbimin verdiği bazı nimetler vardır insanoğluna,
Akıl,
Para,
Yönetme,
Kabiliyet,
Ama karga ruhlu insanlar bunu bir türlü anlayamazlar, çünkü salaktırlar,
Parayla satın alınmadığını bilemezler…