Âşıklar saz çalar, deyiş okur. Âşıklar insana okur, sazını insana çalar, insanı hatırlar.

*

Biriktirir, hiç arkasına bakmaz pişmanlıkların bir gün geldiğinde heybesinden çıkartır biriktirdiklerini.



Günlük yaşamın bir parçasıdır insan. Sosyolojik olarak irdelenmesi gereken bir varlıktır, mayası elbette topraktır. 

*

Toprağın özü işlemiştir sözüne. O çürürse sözlerde çürür. İnsan ağaç gibidir, mesela meyvesi sevgidir, saygıdır ve medeniyettir.

*

Medeniyete ayak uydurmayan insanın sermayesi yoktur. Hepimiz insanoğlu ile muhatabızdır çünkü insanızdır başka müracaat edeceğimiz bir varlık yoktur.

*

Dertleşiriz onlarla derdimizi dinler insanoğlu. Hepsini toparladığımızda biriktirdiklerimize bakarız karşımıza çıkan insanoğlu çıkıyor sadece sermayesinin sevgiden yana kullananlar anlayabilir onu, tüm kavgalara rağmen karşımızda yenemeyeceğimiz tek şey insanoğluna duyduğumuz karşılıksız sevgi kalıyor. 



*

Kim biriktirmek istemez böyle bir sermayeyi, kim olmaz der insana sığınmayı dertleşmeyi, bir yaradana sığınırız ondan başka kimsemiz yoktur, hepimizin yaratanıdır, bir de insan sığınırız bizi anlayacak olan sevginin taşıyıcılarıdır.