Sevgili;
Harşit Çayı’nda balıklar ölürken,
Birbirine girmiş Gümüşhaneli vekillerden söz etmek istemiyorum sana,
Elma bahçelerinin kokusu yok artık Gümüşhane üstünde,
Kuşakkaya garip….
Zaten üçgen çatılı Gümüşhane konaklarını Herfene gecelerini beton bloklara teslim etmedik mi?
*
Sevgili;
Buz gibi akıp gelen içme suyunu beton depolar da tutup,
Akşama kadar köprübaşı parkında kireçli suya daldırdığımız çaydan yudumlamadık mı?
*
Sevgili,
Uzun zamandır yazmadığım Tekke Köyünün Gümüşhane ile birleşmesini Leyla İle Mecnun aşkına benzetirim ben.
Ferhat dağı deler de Şirin’e kavuşursa Tekke Köyü de Gümüşhane’ye kavuşacak,
İnan!
*
Sevgili…
Kuşburnu’nu zaten sorma;
Haber yok.
Hangara benzeyen fabrikanın içinden örümcek ağları çıkıyor,
Gümüşhane’ye gelen siyasetçi, bürokrat, efendi, amir, memur takımı kazanın içine atılmış çakılların kaynayacağından söz ediyor!
Bilesin..
*
Sevgili,
Çok şeyler yazıp moralini bozmak istemiyorum Gümüşhane’den ne yapayım?
Gene köy dolmuşunu beklerken belediye otobüsünün Karşyaka’dan niye geri döndüğünü kurcaladım kafamda saatlerce?
Dağın tepesindeki hastaneye eksi derece romatizmalı nenemin nasıl tırmanacağını düşündüm!
Ne bileyim..?
*
Sevgili;
Yıl 2015,
Gümüşhane hala pestil ile kömesi diye başlayan şarkılarla halay çekiyor.
Oysa dağların arasındaki şehri güzellikleri ne güne duruyor?
İçi boş çekişmeleri, içi boş gülücüleri bir zarfın içine koyup göndersem sana,
Biliyorum
Ağlayacaksın..
*
Sevgili,
Bir gün daha bitiyor Gümüşhane'de
Yazacağım yeni bi şey yok,
Burada herkes haklı, güçlü, muktedir, büyük!
Sen bir kenarda hakkındır Gümüşhane diye ağlamaya devam et,
Olmaz mı?
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar