Oysa özgürlük ve bağımsızlıktan başka bir şey düşünmedi.

Çanakkale, Galiçya, Yemen.

Anafartalar, Selanik, Sakarya, Dumlupınar, 30 Ağustos.

Size bi şeyleri hatırlatıyor mu?

90 yıllık cumhuriyet.

Devrimlerle taçlandırılmış güçlü bir rejim,

Meclis, halk çoğunluğuna dayalı bir sistem,

Demokrasi, özgürlük…

Seçme, seçilme.

Daha sayalım mı?

O sonradan asılan dev resminin de anlamı?

Yıllarca bu sayfalardan Atatürk’ü anlattık,

Atatürk’ü sevdik,

Atatürk’ün bu millet için yaptıklarını tekrarladık..

Minarelerinden okunan ezanın, camisinde huzur içinde ibadetini yapan halkına kadar anlattık.

Çünkü biz haklı çıktık.

Neden sımsıkı Atatürk’e, Atatürkçülüğe sarılmamız gerektiğini anladınız mı?

Yalan söylemedik?

Aldatmadık!

Haram yemedik!

Yanlış neyse daima karşısında durduk.

Her şerde bir hayır vardır ya

Son günlerin yıldızı da Kemal bey oldu.

Bakınız!

6 yıl sonra TRT’ye çıktı

Binali bey kaç yıl bu ortamda CHP Genel Merkezine geleceğini düşünürdünüz?

Yenikapı için ikinci kez arama yapacağını…

Demek ki neymiş.

Özgürlükler, demokrasi ve çoğunluk sadece belli bir zümrenin ya da iradenin kontrolünde olamazmış.

Ben bugün hiç olmadığım kadar mutluyum

Çünkü,

Daha dün T.C’yi kaldırırken kımıldamayan milyonlar,

Daha dün ‘Ne Mutlu Türküm diyene’!demeye korkan binler,

Atatürk’e olmadık hakaretleri sıralayanlar,

Türk Bayrağını görmeye tahammülü olmayanlar,

İki ayyaş sözcüğü ile başlayan kimi akılalmaz eleştirileri yapanlar,

Ve ne istedikte vermedik sözünü kulaklarımızdan çıkartmayanlar

Gerçeği gördü.

Atatürk’ü gördü.



Hayır buradaymış demek ki.

Eh, kaldığımız yerden devam, o zaman…