Sormak gerekir,
Bir kıdemli konuşuyorsa üzerinde durmak gerekir?
Neden,
Sizi üzen nedir?
Çekinceniz nedir?
Anlaşamadığınız hususlar nelerdir?
Demiş ki, GÜYAD Onursal Başkanı ‘O posterler beni heyecanlandırmıyor’
Haksız mı?
Dernekler, vakıflar hizmet değil gizli birer malum partiye arka bahçe olmuş,
Gecesi, gündüzü hep aynı isimler davette..
Kürsüde, yanında, sağında solunda,
Aptal değil ya görüyor işte;
Samimiyet diyorlar, milliyetçiyiz diyorlar, Gümüşhane diyorlar bir yere kadar,
Orada kalıyor,
Bir iş yapılacak, bir iş  kurulacak, Gümüşhane’ye hizmet edilecek,
Patırtı kopuyor,
O gelmesin, şu gitmesin, o durmasın.
O da kendince haklı olarak feryat ediyor:
‘O posterler beni heyecanlandırmıyor’
O zaman diyoruz ki, vay efendim bu ne demek,
Aslında ne demek istediğini adımız gibi biliyoruz,
Bam teline dokunulduğunu da,
Ütülü pantolon, bir gravat, elde mikrofon, ‘padişahım çok yaşa’ demekle Gümüşhane, dernek, vakıf olunmuyor,
İşte o zaman posterlerin asıldığı günlerde heyecanlanmayanlar ileri atılıp taşı gediğine koyuyorlar,
Düşünün ki düşünüyor,
‘Hamal ben, yapan ben, bulan ben, üreten ben’
Ve geriliyor;
‘Kaymağı yiyen kim, samimi kim, Gümüşhaneli kim, dernek kim, vakıf kim’