Yüce dağların başı dumanlıdır, 

Akan dereler kardeş gibidir koynunda.



Türkülere konu olmuştur hep dağların başı, türküler söylenirken gözyaşları akıtılır, yıllardır gurbette olan vicdan azabı acı çeker.

*

Yıllar önce çıkmıştır gurbete bu ayak, bu ten, bu baş, 

Giderken bıraktığı asmaların üzüm olduğunu görür gözler, 

çoğu büyümüştür çocukların, kiraz ağaçları eskisi kadar kalmamıştır.

*

Bağ bahçe sahipsiz kalmıştır belki de, dumanı tütmez evlerin çilesi başkadır, 

Evlat özlemiyle yanıp tutuşsa babanın mezarıdır yaşanan acılara tanıklık eden.

*

Hepsi sinen de yaslanan yıllardır sana, haber verir çıkarırsın yerinden, 

bir merak gerekmez gerçek mi diye, zaten kayıtlıdır hepsi, hepsinin altında duran hazine gibi.

*

Tütsülenmiş duyguların üzerinden bir yeşil doğar,

Bir özlemdir bu, geriye doğru gidenler dönmese de belki bir haykırıştır bir yerden.

*

Örtmek gelir üzerini acıların, acıları bal eylemek gibi yeniden yazılır duygular.

Sen tek değilsindir,

Sırtında koca yılların ağırlığı, çilekeş dermansız dizlerin söylentisidir bu yollar,

Ummana çağlayan bir ırmak gibi, nehir gibi mesela

Taştan taşa çarpan köpükler gibi.