Çoğu zaman önemli bir sahada, yer de toplantıda olduğum zaman etrafımı iyi gözetlemeye çalışırım.
Kim kiminle, nerede? ne yapmaya çalışıyor iyi takip ederim.
İpler elinde olanlar bakarım ki daima hep başta oturuyor,
Rol çalanlar ise tamamlayıcı unsur…
Olur ya hani birisi de arada fırsat yakalarsa topa vuracak,
Gol mü olur, auta mı çıkar bilinmez.
Gümüşhanelilerin ortamında çok sık gözlemlerin ben bu oyunu,
Sonuç, ucu açıktır.
Oysa her şey günler öncesinden açıklanır,
Birlik beraberlik mesajı verilir.
Mikro milliyetçilik yapmayacağız diye üstüne etiket yapıştırılır.
Lakin gördüğümüz o dur ki, ortada dolanan hep aynı sözler ve yüzlerdir.
15 Yıldır ben de bu gazetenin bi parçasıyım,
Gümüşhane’yi yine söylüyorum iyi gözetlemeye çalışıyorum,
Ne ki bir Allahın kulu da bu şehirde hayra yoran bi şey söylemiyor.
Klasik olarak,
Ali haklıdır,
Veli haklıdır,
Öteki haklıdır..
Ne zaman, ‘ben burada yanlış yaptım!’ diyen olursa inanız ki, o zaman Gümüşhane kendi ayakları üzerinde durmaya başlayacak, takke düşecek kel görünecektir.
Şu etiket meselesi masadan kalkacak,
Gümüşhanelilerin yaranma hobisi buharlaşıp kaybolacaktır.
Öze dönecektir Gümüşhane,
Benim diyebilecektir.
Bugüne kadar ben ‘yanlış yaptım!’ diyeni duymadım,
‘Hatalıyım!’ diyeni de
Denemesi bedava,
Yediden yetmişe sorun,
Kim haklı göreceksiniz…
İşin özeti şu:
Bize ne kadar değer veriliyorsa değer verelim,
Biz ne kadar önemseniyorsak o kadar önemeyelim..
Bizi biz yapan değerleri Gümüşhaneli olduğumuzu unutmayalım,
Hayal peşinde koşmaktansa gerçekle yüz yüze olmayı tercih edelim
Bize yeter..