En çok merak edilen bir seyirdir bu tartışma.
Dikkatlice bakıldığında ve de iyice evrildiğinde doğaldır; herkes, herkesin neden sustuğunu merak edip pusudadır kimi zaman..
Ya da herkes neden muhatap olmayanların bu kadar çok konuştuğunu makara misali sarıp sarmalarlar….
**
Bir hesap kitap yok,
Bir beklenti de..!
Aslında konuşanlardan her daim hep müspet bi şeyler duymak istiyor insan..
İlk günkü gibi içten, sıcak ve dinlenir olsun diye bekliyor bir şeyleri..
Kayıpsız olan tarafından tutmak istiyor yaşamak istediklerini…
*
Mamafih karşılıklı yükselen seslerden hiç kimse bir şey anlamıyor,
Kimin ne dediği de belli olmuyor bir zaman,
Yaradan tarafından bahşedilen bu mükemmel hazinenin kıymetini bir bilebilsek diye düşünüyor insan..
Bir bilebilsek yediden yetmişe geçmişten geleceğe kaybettiklerimizi.
*
Herkes senin gibi düşünemez,
Herkese senin gibi algılayamaz,
Herkes kendine göre bir düşünceyi kendinde biriktirir..
*
Sonra kefenin bir gözüne kendini, diğerine başkasını ekleyerek doğru düzlemde durabilmektir işin esası.
Sormadan edemiyorum;
Yapabiliyor muyuz..?
**
İnsanımın da böyle olmasını isterim örneğin,
Ben bu toprakların ferdiysem eğer tartışılan, düşünülen ve de kazanılan tarafın abidesi olmasını isterim her daim..
*
Hal böyleyken;
En çok susanlara ihtiyacımız var.
Onların sahip oldukları potansiyel, gelip geçici değildir.
Yılların birikmişliği bir anda ortaya çıkarak kendinden dökülecektir birer birer sahip oldukları hazine kutularından..
*
Nedir o diyecek olursanız,
Akıldır o, bir yapıcı sözcüktür, yerinde adımdır, bir avuç içi kadar gülücüktür sevgiden yana, tecrübedir, en önemlisi dün bize bıraktıkları rumuz gibi kulağa küpedir..
*
Dahası,
Kültürdür o, terbiyedir, hoşgörüdür, erdemliktir, adam olmaktır, sevginin sonuna kadar barometresidir.
*
Konuşanlara gelince,
Aslında biraz susmalarında fayda var diye düşünüyoruz.
Zaten yeterince dinlenildikleri gibi artık bıkkınlıklarda gösterebilmektedirler.
*
Susanlarla konuşanların tartıları farklıdır
Biri başköşede diğeri eşiğin dibindedir.
Hoş kimse de elinden tutmaz ya hani..
*
Onun içindir ki iki sözcükte de derin bir kazanç yatar,
Susanı dinleyen çok konuşanı ciddiye alan yoktur.
*
İsterseniz kırıntısı dahi kalmamış çürük itibar savaşlarının tarihine bir bakın isterseniz;
Orta yere saçılan düşen dil, diş, çene değilmidir…?