Söz uzayıp gidiyor, 
Kırık plak misali dönüp duruyor,
Moda sözcük ona yakışıyor,
‘Ucu açık’
Bir gürültü, tek motordan geliyor,
Kaporta çürük,
Olsun!
Arkasında siyah gökyüzünü kaplayan duman,
İri camlı kara gözlük, yapışkan maske.
Zırt diye ortaya çıkıyorlar…
Yere  iniş;  de ki ne zaman hak getire..!
Gürültüden patırtıdan başka bir şey yok,
Sanıyoruz ki;

‘En iyi o uçuyor’
Altında tayyare….
Cemiyet adamı…
Gökyüzünü sahipleneceğini zannediyor.
Ben Gümüşhane’de yapılan sahiplenilmez, yapanda yıkılmak için uğraşır dediğimde,
Tayyare cemiyetinin gürültüsü daha fazla ortaya çıkıyor
Haklı çıkmak beni üzüyor,
At atabildiğin kadar,
Çamurdan çok ne var.
Birde tayyarenin indiği düzlük var,
İşte o zaman 
Gürültünün yerini fiyaka sarıyor,
Can ciğer..
Cemiyetin elinde gülücükler.
Birkaç gün önce atılan zılgıtların hiç ama hiç önemi yok,
Çünkü birazdan havalanacak,
Adı;
Tayyare Cemiyeti,
Arkasında kara kara bulutlar bırakarak, yapışkan maskeli, iri gözlüklü,
Gökyüzünü sahiplenecek.